YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1499
KARAR NO : 2023/4447
KARAR TARİHİ : 03.10.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1297 E., 2022/2191 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mudanya 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/84 E., 2020/120 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evin temel ihtiyaçları için para vermekten sakındığını, davalının ailesinden esirgediği sevgisini ve ilgisini dışarıya gösterdiğini, ilgisini ve parasını konsomatrislerle harcadığını, hakaret ettiğini, müvekkilinin davalının kendisini aldattığını davalının kendi telefonuna kaydetmiş olduğu görüşme kayıtlarını dinlemesi neticesinde öğrendiğini, müvekkilinin bu evlililik içerisinde yıldan yıla manevî olarak çöktüğünü ve ihanete uğradığını öğrendiği andan itibaren de daha fazla dayanmayacağı anlayarak boşanma davası açtığını, davalının görüşmelerini mobil telefonuna kaydetmesiyle öğrendiğini, davalının telefon görüşmelerinde arkadaşlarına konsomatrislerle yaşadığı ahlak sınırını aşan maceralarını aktardığını, bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkillerine dava sonuna kadar aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası bağlanarak , dava sonunda bu nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, davalı aleyhine 150.000 ,00TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, tarafların 42 yıldan beri evli olduklarını, 2 yetişkin çocuklarının bulunduğunu, bu güne kadar evliliklerini problemsiz olarak sürdürdüklerini, bir takım arkadaşlar arası söylenen abartılı sözlere dayanarak evliliklerini yıkmaya çalışmanın doğru olmadığını, davalının evine bakmadığı, giderleri karşılamadığı iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı erkeğin güven sarsıcı davranışları bulunduğu, evin ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacı kadına hakaret ettiği, tarafların sürekli kavga ve tartışma halinde oldukları, erkeğin eve gelmediği, buna karşılık; davacı kadının davalı erkeğin üzerine yürüdüğü vurduğu, sorumsuz olduğu bu halde, davalı erkeğin ağır;kadının az kusurlu olduğu bu nedenlerle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 400,00 tedbir, 700,00 TL yoksulluk nafakasına, maddî, 30.000.00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, tazminat miktarlarının düşürülmesini tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın tümü yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, tazminat miktarlarının düşürülmesini tanık beyanlarının duyuma dayandığını,davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmeyeceğini, davacının maddî manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini kabul etmediklerini, kararın hatalı olduğunu belirterek, kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti,delillerin takdirinde hata edilip edilmediği,tazminatlar,nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi,174üncü maddesi,175inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.