Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1495 E. 2023/4539 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1495
KARAR NO : 2023/4539
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2513 E., 2022/1695 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/683 E., 2018/166 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi tazminatlar ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun ortak çocuk … yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle … yararına dava tarihinden ergin olduğu 07.09.2019 tarihine kadar aylık 500,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, … için istenilen iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin … hakkındaki tedbir ve iştirak nafakası talepleri hakkında kurduğu hüküm yönlerinden temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle, istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı sadece erkek tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, kadın tarafından istinafa başvurulmamıştır. Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına hükmedilen tazminatların ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararından farklı, kadın aleyhine yeni bir hüküm tesis edilmemiştir. Hâl böyle iken İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan kadının Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı tazminatların ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarı yönünden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, kadının tazminatlar ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarına dair temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davacı kadının reddedilen yön dışındaki, Bölge Adliye Mahkemesi’nin … hakkındaki tedbir ve iştirak nafakası talepleri hakkında kurduğu hüküm yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve aylık 4.000,00 iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 4.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve 500.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kumar oynayarak çevresine borçlanan, haklı bir sebep olmaksızın evden ayrılıp uzun süre gelmeyen, sorumsuz davranarak birlik görevlerini ihmal eden, eşinin yakınlarını ortak konutta istemeyen ve eşine gönderdiği mesajlarda “s..tir olun gidin, evlatlarını da al git, ne haliniz varsa görün” şeklinde hakaret içeren sözler sarf eden erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadın eşe atfı kabil kusurun bulunmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar … ile Selin’in velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların her biri yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin tanıklarının dinlenmediğini, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını ve tazminat ve nafaka miktarların fazla olduğunu belirterek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların ortak çocuğu …’nin 07.09.2019 tarihinde ergin olması sebebiyle ergin olduğu tarih itibariyle tedbir nafakasının kendiliğinden ortadan kalktığı ve iştirak nafakasının da konusuz kaldığı ve kararın sair yönlerden usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun … yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle … yararına dava tarihinden ergin olduğu 07.09.2019 tarihine kadar aylık 500,00 TL iştirak nafakasının babadan alınarak anneye verilmesine, … için istenilen iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ve ortak çocuk … yararına hükmedilen nafakaların kaldırılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; tazminatlar ile nafakaların miktarı ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin ortak çocuk … hakkındaki tedbir ve iştirak nafakası talepleri hakkında kurduğu hüküm yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuk … yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar sınırlandırılmasının ve … yararına olan iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 169 uncu ve 182 nci maddeleri, 328 inci maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Davacı kadın vekilinin tazminatların ve ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarına ilişkin temyiz başvurusunun REDDİNE,

2-Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.