Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1306 E. 2023/5689 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1306
KARAR NO : 2023/5689
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/984 E., 2022/2318 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/705 E., 2022/62 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Kararın davacı vekili davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ve davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı eşin evli olduklarını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davacı eşin açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine davalı eş tarafından ipotek tesis edildiğini, kadının açık rıza ile ilgili imzasının alınmadığını, imzasının taklit edildiğini, bu hususta savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, konulan ipotek ile ilgili icra takibi başlatıldığını, taşınmaz üzerine konulan ipotek işleminden başlatılan icra takibi ile haberdar olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı kadının, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek ile ilgili açık rızasının alındığını, işbu davanın kötü niyetle açıldığını, hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağını, ayrıca dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı ve bankanın iyiniyetli olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı …’ya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2019 tarih ve 2017/550 Esas, 2019/592 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerine davalı eş tarafından davalı banka yararına ipotek tesis edildiği ve konulan ipotek işlemine karşı davacı kadının açık rızasının alınmadığı, bu hususun tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından yargılama gideri, harç ve vekâlet ücreti yönünden, davalı banka vekili tarafından ise hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.12.2021 tarih ve 2019/2312 Esas, 2021/1865 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından ipotek bedeli olan 300.000,00 TL üzerinden nispi harç alınması gerekirken 240.000,00 TL değer üzerinden harç alınmasının doğru olmadığı, 1.024,65 TL eksik harç ikmal edilmeden yargılamaya devam edilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; davacı vekili ve davalı banka vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın davacı ve ailesi tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, davalı eş tarafından davacı kadının açık rızası alınmadan dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, her ne kadar davalı banka tarafından davacı kadının açık rızasının alındığı belirtilmişse de alınan raporlar uyarınca açık rızanın alındığına dair belge altındaki imzanın davacı kadının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, davalı bankanın iyiniyet savunmasının dinlenemeyeceği, ipotek işleminin geçerli olmadığı bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması davası yönünden her ne kadar öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu olsa da taşınmaza ipotek konulması sebebiyle böyle bir başvuru zorunluluğunun sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından ve taşınmazın yukarıda belirtildiği üzere aile konutu niteliğinde olması sebebiyle aile konutu şerhi konulması davasının da kabulü ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, davacı kadın tarafından sunulan imzaların karşılaştırmaya elverişli olmadığı, eksik harç ile davaya devam edilmesinin yargılama sırasında ikmal edilmiş olsa dahi hatalı olduğu, taşınmaz üzerine konulan ipotek işleminden kadının bilgi sahibi olduğu, sunulan ıslah dilekçesinde davalı eşin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesi yöndeki talebin bile davacı kadının kötü niyetli olduğunu ispata yarar olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re’sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek; davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu, kararın gerekçeden yoksun olduğu ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, usul ve yasaya aykırı olduğu, taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemi ile ilgili kadının açık rızasının alındığı ve kadının ipotek işleminden öncesinden bilgi sahibi olduğu, eksik harcın yargılama sırasında ikmal edilmesinin hatalı olduğu, dava açılırken harcın ikmal edilmiş olması gerektiği, davacı kadının kötü niyetli olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olup olmadığı, bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişle olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi; 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.