Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1297 E. 2023/5688 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1297
KARAR NO : 2023/5688
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/743 E., 2022/1870 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/241 E., 2021/97 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı erkeğin evli olduklarını, dava konusu taşınmazın taraflarca aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine davacı eşin açık rızası alınmadan davalı banka adına ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından ipotek işleminin 2019 yılında tesadüfen öğrenildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi hükmü gereği ipotek işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek işleminden davacı eşin bilgi sahibi olduğunu ve açık rızasının alındığını, taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı gibi taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerhte bulunmadığını, davalı bankanın iyiniyetli olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğu, her ne kadar davalı banka vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipotek işlemi ile ilgili kadının açık rızası alındığı belirtilmişse de alınan bilirkişi raporu uyarınca imzanın kadının eli ürünü olmadığı ve kadının konulan ipotek işlemi ile ilgili açık rızasının alınmadığı, bankanın basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği ve dosya kapsamı itibariyle iyiniyetinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, yargılama gideri ve harcın davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı yargılama sırasında kendisini vekil marifetiyle temsil ettiğinden davacı yararına 27.997,90 TL nispi vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığı ve dosya arasına sunulan belge içeriğinden anlaşılacağı üzere kadının açık rızasının alındığı, ayrıca ipotek tesis edildiği tarihte taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı, bankanın iyiniyetli olduğu, davanın niteliği gereği tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü yönündeki karar ve gerekçesinin dosya kapsamı ile uyumlu, usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, İlk Derece Mahkemesince cebri icra yolu ile satışın durdurulması hususunda 20.06.2019 tarihli ara karar ile tedbir kararı verdiği ve bu tedbir kararının, karar kesinleşinceye devam edeceği, dosya istinaf incelemesindeyken davacı vekilinin bu hususta yeniden karar verilmesi talebi hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka ipotek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.