YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1218
KARAR NO : 2023/5071
KARAR TARİHİ : 01.11.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/211 E., 2022/1895 K.
KARAR : Başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 30 . Aile Mahkemesi
SAYISI : 221/49 E., 2021/163 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe ve erkeğin ailesine soğuk, ilgisiz ve saygısız tavırlarının olduğunu, erkeğin aile ve akrabalarıyla iletişim kurmadığını, eve gelen misafirlere hoş geldin demediğini, odaya giderek yalnız başına oturduğunu, insanlarla iletişim kurmadığını, eşi ile ilgilenmediğini, iletişimi kestiğini, çocukla ilgilenmediğini, mesleğinden ihraç olduğu dönemde erkeğe destek olmadığını, sürekli pahalı ve markalı ürünler almaya çalıştığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, onur kırıcı sözler sarf ettiğini, erkeğin psikologa gitme teklifini reddettiğini, erkeğin 28 Mayıs 2019 tarihinde evden ayrılmak durumunda kaldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetlerinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin ailesinin yönlendirmeleri ile hareket ettiğini, hayatının merkezine kök ailesini koyduğunu, ailesinin kadına yönelik rencide edici söylemlerine sessiz kaldığını, 2019 yılının Mayıs ayında kadın hasta iken evi terk ettiğini belirterek davanın reddine, aksi kanaat halinde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin ailesi ve akrabalarına karşı soğuk ve ilgisiz davrandığı, aile ve akrabalarıyla iletişim kurmadığı, evlerine gelen misafire hoş geldin bile demediği, misafirlerin yanında oturmadığı, insanlarla ve eşi ile sohbet etmediği, erkeğin de kadının bu tutum ve davranışlarına dayanamayarak evi terk edip gittiği, evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Selim Berat’ın velâyetinin sosyal inceleme raporundaki tespitler neticesinde davacı babaya verilmesine, ortak çocuk ile annesi arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince tespit edilen kusurların gerçekleştiği, kadının dava tarihinden sonra geçirdiği trafik kazası neticesinde erkeğin eşi ile ilgilenmediği vakıasının dava tarihinden sonra gerçekleşmesi nedeniyle hükme esas alınamayacağı, ortak çocuğun yaşı, fiili durum, dosya içerisindeki denetime elverişli sosyal inceleme raporları doğrultusunda velâyet ve kişisel ilişki konusunda verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kaıdn vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına atfı kabil bir kusur bulunmadığını, kusurların soyut tanık beyanları neticesinde kadına yüklendiğini, erkeğin kadını hasta yatağında terk ettiğini, erkeğin ortak çocuğu normal zamanlarda kadına bıraktığını, mahkemenin inceleme yapacağı günler kendi yanına alarak yargıyı yanılttığını, aşamalarda kadın tarafından yapılan itirazların mahkemece dikkate alınmadığını, velâyetin babaya verilmesinin ortak çocuğun yararına olmadığını ileri sürerek kararın erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi ve velâyet düzenlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur durumuna göre erkeğin davasının kabulüne ilişkin şartların oluşup oluşmadığı ile ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesinin ortak çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci, 335 inci vd. maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddesi. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.