Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1192 E. 2023/4851 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1192
KARAR NO : 2023/4851
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/796 E., 2022/2380 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/290 E., 2021/135 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın … kadın vekili tarafından “erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı” yönünden; davalı-davacı erkek vekili tarafından ise “kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı” yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı … kadın vekili tarafından “erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı” yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı taraf vekillerince yukarıda gösterilen sebeplerle istinaf yoluna başvurulmuş olmakla yoksulluk nafakası yönünden istinaf yoluna başvurmayan kadının yoksulluk nafakasına ilişkin hüküm kendisi yönünden kesinleştikten sonra Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, … kadın vekilinin, yoksulluk nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Davaı-davalı vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
… kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, alkol alışkanlığı olduğunu, başka kadınlarla ilişkisi olduğunu, kadını evden kovarak Türkiye’ye gönderdiğini, evin ve ailenin ihtiyaçlarının giderilmesi ile ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye bırakılarak her bir çocuk yararına 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına ise 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, kadının ziynet eşyalarına ilişkin bedelin erkekten alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının maddîyata ve lüks harcamalara fazla önem verdiğini, hakaret ettiğini, başka kadınlarla ilişki kurmakla suçladığını, erkeğin eşyalarını, telefonunu, arabasını karıştırıp onu sadakatsizlikle suçladığını, çocukları babaya karşı kışkırtıp baba ile görüşmelerine engel olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, çocukların velâyetinin babaya bırakılarak erkek yararına 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin sürekli alkol alışkanlığının bulunduğu, başka kadınlarla ilişkisi olduğu, erkeğin yakınlarının kadına yönelik rencide edici davranışları ile kadının Türkiye’ye gönderilmesine müdahale etmediği, kadının ise erkeğe hakaret ettiği, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların anne yanında kalıyor oluşu ve ihtiyaçlarının anne tarafından karşılanıyor oluşu göz önüne alınarak velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocuk … yararına aylık 700,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, diğer ortak çocuk … yararına 600,00 TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına, kadın yararına ise aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının ziynet alacağı talebi ile erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1…. kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı ile ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine, kadının ziynet alacağına ilişkin davasının ise tefrikiyle başka esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde … kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
… kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, kadının boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun bulunmadığını, erkeğin kusurlu davranışlarına nazaran kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu, günün ekonomik şartları ve çocukların ihtiyaçları göz önüne alındığında ortak çocuklar yararına hükmolunan nafaka miktarlarının yetersiz kaldığını ileri sürerek erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakaları ile kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur durumuna göre erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar ile kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre … kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci madde hükümlerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1…. kadın vekilinin yoksulluk nafakasının miktarına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2…. kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

b)İlk Derece Mahkemesi kararının maddî tazminat miktarı yönünden … kadın yararına BOZULMASINA,

c)… kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.