Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2023/1190 E. 2023/4430 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1190
KARAR NO : 2023/4430
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1179 E., 2022/1308 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/288 E., 2022/269 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin 05.12.2014 tarihinde Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2014/936 Esas, 2015/344 Karar sayılı dosya üzerinden boşanma davası açtığını, davanın reddine karar verildiğini, kararın 26.06.2015 tarihinde kesinleştiğini, tarafların o tarihten sonra fiilen birliktelik tesis etmediklerini, ortak hayatın yeniden kurulmadığını beyanla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını ileri sürerek davanın reddine, aksi halde çocukların velayetinin anneye verilmesi ve çocuklardan her biri yararına 1.000,00’er TL tedbir-iştirak nafakası ile kadın yararına 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ödenmesine, nafakalara ÜFE/TEFE oranında artırım uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2014/936 Esas, 2015/344 Karar sayılı dosyası üzerinden ikame olunan boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 26.06.2015 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın ise 10.04.2019 tarihinde açıldığı, tanık anlatımlarından tarafların fiilen ayrı oldukları, bu süre içinde bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddî olayın varlığının ispatlanamadığı, davacı erkeğin 05.12.2014 tarihinde açmış olduğu davadan 28.05.2015 tarihinde feragat ettiği ve davanın reddine karar verildiği, bu halde ret ile sonuçlanan ilk davayı açıp boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların anne yanında kalıyor oluşu ve babanın velayet talebi olmaması göz önüne alınarak velayetlerinin anneye bırakılmasına, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklardan her biri yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL’den 3 çocuk için toplam 1.200,00 TL tedbir ve aynı miktar üzerinden iştirak nafakası ödenmesine, nafakalara ÜFE oranında artırım uygulanmasına, taraflar yararına tedbir nafakası tayinine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin kabul edilen boşanma davası ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının erkeği sevdiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını, davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğunu, erkeğin Fransa’da ikamet ettiğini, asgari ücret alsa dahi hükmedilen nafaka miktarlarının aylık gelirinin çok altında kaldığını, erkeğin Fransa’da lüks sayılabilecek bir semtte oturduğunu ileri sürerek erkeğin kabul edilen boşanma davası ile iştirak nafakası miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erkeğin davasının kabulüne ilişkin yasal şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 27.09.2005 doğumlu ortak çocuk …’ın temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar … ve …’nun ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuklar … ve … yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarları yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının ortak çocuklar … ve … yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarları yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,

3.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.