Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9960 E. 2023/588 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9960
KARAR NO : 2023/588
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ: … Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve ferîlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; alkol bağımlısı olduğunu, gece geç saatlerde eve geldiğini, davacıya sürekli şiddet uyguladığını, çeşitli hakaretlerle kadının gururu incittiğini, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, sözlü olarak evden kovduğunu, davacıyı sürekli aldattığını, hayatında bir veya birden çok kadının bulunduğunu, davacının kardeşi ve yeğeni ile birlikte davalının yaşadığı konuta gittiğinde Z.. adlı kadını müşterek konutta yakaladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin kadına verilmesine, her bir çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl enflasyon oranında artırılmasına, kadın yararına 75,000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalıya dava dilekçesi İlk Derece Mahkemesince usulüne uygun olarak13.06.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin sadakatsiz olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 700,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve toptan 43.200,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,000 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının aynı sebeplere dayanarak daha önce … 10. Aile Mahkemesinin 2015/390 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, sonrasında takip etmeyerek davanın sonlanmasına sebep olduğunu, sonrasında da aynı evde karı koca gibi yaşadıklarını, daha önce dayandığı vakıalara dayanarak yeni boşanma davası açamayacağını, davacının sunduğu fotoğrafların rızası dışında cep telefonundan ve laptopundan alındığını, bu iddiaların mahkemeye sunulmasından sonra 14 Şubatta barıştıklarını ve aynı evde yaşamaya başladıklarını, ancak bir süre sonra başka etkenler nedeniyle eşinin evi terk etmesini istediğini, 14 Martta tekrar barıştıklarını aynı evde kalmaya başladıklarını, ancak 3. kişilerin tesiri ile vazgeçtiği boşanma davasından geri caydığını, boşanma davasına ilişkin delillerin usulsüz elde edilmiş olduğunu ve bu iddialardan sonra barıştıklarını, maddî ve manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, yoksulluk nafakasının tek seferde ödenmesine karar verilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının babasından kalma taksi plakasının olduğunu, maddî durumunun kendisinden iyi olduğunu ileri sürülerek kararın kaldırılmasını yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge adliye mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kusur belirlemesinin ve davanın kabulünün doğru olduğu, tarafların kusur dereceleri, ekonomik ve sosyal durumları, kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşmesi, mevcut veya beklenen menfaatlerinin boşanma yüzünden zedelenmesi, kişilik haklarının ihlal edilmesi, davacının yaşı, yeniden evlenme ve çalışma ihtimali karşısında kadın lehine toplu yoksulluk nafakasına, maddi ve manevi tazminata karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat miktarı hakkaniyete uygun olduğu, ancak yoksulluk nafakası miktarı hakkaniyet gereğince fazla olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince başvurunun yoksulluk nafakası dışında esastan reddine; yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi gereğince kısmen kabulü ile hükmün bu kısmının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilerek kadın yararına üç yıl üzerinden hesaplanarak 21.600,00 TL toplu yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; davacının aynı sebeplere dayanarak daha önce … 10. Aile Mahkemesinin 2015/390 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, sonrasında takip etmeyerek davanın sonlanmasına sebep olduğunu, sonrasında da aynı evde karı koca gibi yaşadıklarını, daha önce dayandığı vakıalara dayanarak yeni boşanma davası açamayacağını, davacının sunduğu fotoğrafların rızası dışında cep telefonundan ve laptopundan alındığını, bu iddiaların mahkemeye sunulmasından sonra 14 Şubatta barıştıklarını ve aynı evde yaşamaya başladıklarını, ancak bir süre sonra başka etkenler nedeniyle eşinin evi terk etmesini istediğini, 14 Martta tekrar barıştıklarını aynı evde kalmaya başladıklarını, ancak 3. kişilerin tesiri ile vazgeçtiği boşanma davasından geri caydığını, boşanma davasına ilişkin delillerin usulsüz elde edilmiş olduğunu ve bu iddialardan sonra barıştıklarını, maddî ve manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, yoksulluk nafakasının tek seferde ödenmesine karar verilmesinin de usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının babasından kalma taksi plakasının olduğunu, maddî durumunun kendisinden iyi olduğunu ileri sürülerek kararın tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün hatalı olup olmadığı, hükmedilen tazminatlar ile nafaka şartlarının oluşup oluşmadığı ile nafakanın toptan ödenmesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, tazminat ve nafaka miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.