Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9869 E. 2023/808 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9869
KARAR NO : 2023/808
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1742 E., 2022/1555 K.
DAVACI-DAVALI : … vekilleri Av. … vd.
DAVALI-DAVACI : … vekilleri Av. … vd.
DAVA TARİHİ : 15.09.2020
KARAR : Kısmen kabul, ilgili bentlerin kaldırılması ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/267 E., 2022/480 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılmasına ve bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile, kadının ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmı yönünden ve davalı-karşı davacı vekili tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafakaların miktarı, vekâlet ücreti ve ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve kısmen reddedilen temyize konu ziynet alacağının miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle tarafların ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Tarafların reddedilen yön dışında gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı kadının eşine saygısız ve ilgisiz davrandığını, “ben artık paramı kazanıyorum ne sana ne da parana ihtiyacım var, baba olmuşsun ama adam olamamışsın” şeklinde konuştuğunu, sürekli gezmeye gittiğini, evi ve çocuğu ile ilgilenmediğini, eşine hakaret ettiğini, başka bir erkek ile ilişkisinin olduğunu iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini, yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı- karşı davacı cevap ve karşı dava ile ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının iddialarının asılsız olduğunu, yatak odasında uyurlarken, erkeğin gece yarısı uyandırarak, “sen kime resmini gönderdin” diyerek ağza alınmayacak küfürler savurduğunu, sadakatsiz bir davranışı olmadığı halde kadının onur ve gururunu zedeleyici iftiralarda ve sözlerde bulunduğunu, evlilik birliğinde üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmediğini, maaş kartını elinden aldığını, ailesi yanına dahi tek başına göndermeyerek baskı uyguladığını, sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, eve alkollü geldiğinde eşine “sen kadın değilsin” dediğini, sadakatsiz davranan kişinin davacı-karşı davalı erkek olduğunu, evlilik birliği içerisinde takılan altınları bozdurularak bankaya yatırdığını ve geri vermediğini iddia ederek; 7 Adet Bilezik ( 25 gr x 7 adet) = 175 gr, 1 Adet 35 Gr kelepçe, 1 Adet 30 Gr Kalın bilezik, “Alparslan” yazılı altın künye, altın saat, altın yüzükten ibaret olan ziynet eşyalarının bedelinin kendisine iadesini, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarını, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiş, yargılamanın devamı sırasında ziynet alacağı talebini 115.551,00 TL üzerinde ıslah etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 18.01.2022 tarih ve 2020/548E., 2022/43K. sayılı kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, eşinin maaş kartını aldığı, eşine karşı sürekli, “tipine bak, haline bak, zayıfsın, kadın mısın” şeklinde aşağıladığı, çocuğuna karşı çok sinirli, kötü davrandığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının ise eşine karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, çocuğunu bırakıp sürekli gezmek isteyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ara kararla hükmolunan kadın yararına aylık 350,00 TL, müşterek çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının, karar tarihi itibariyle aylık 100,00’er TL arttırılmasına, kadın için aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulü ile, her biri 22 ayar 25’er gram olan 7 adet bileziğin davacı-karşı davalı erkekten alınarak, davalı karşı davacı kadına aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde 80.675,00 TL nin, 500,00 TL’sinin faizsiz olarak, 80.175,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 07.12.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, kadının davasının kabulü, aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen tazminat talepleri, ziynet alacağının kısmen kabulü, aleyhine hükmedilen nafakalar ve velâyet yönünden, davalı-karşı davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları, kısmen reddedilen ziynetler yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.03.2022 tarih ve 2022/532E., 2022/538K. sayılı kararı ile davalı-karşı davacı kadının maddî manevî tazminata dava tarihinden faiz işletilmesi talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın daire kararına uygun karar verilmek üzerine mahal mahkemesine gönderilmesine tarafların istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, eşinin maaş kartını aldığı, eşine karşı sürekli, “tipine bak, haline bak, zayıfsın, kadın mısın” şeklinde aşağıladığı, çocuğuna karşı çok sinirli, kötü davrandığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davalı karşı davacı kadının ise eşine karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, çocuğunu bırakıp sürekli gezmek isteyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki boşanma davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ara karar ile davalı karşı davacı kadın için aylık 350,00 TL, müşterek çocuk Alparslan için aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının, 18.01.2022 tarihi itibari ile, aylık 100,00’er TL arttırılmasına, davalı-karşı davacı kadın için aylık 450,00 TL, müşterek çocuk Alparslan için aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davacı karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesinden itibaren kadın yararına aylık 450,00 TL yoksulluk nafakası, çocuk yararına aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, nafakaların her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında arttırılmasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyası alacağı davasının kısmen kabulü ile, her biri 22 ayar 25’er gram olan 7 adet bileziğin davacı karşı davalı erkekten alınarak, davalı-karşı davacı kadına aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde 80.675,00 TL nin, 500,00 TL’sinin faizsiz olarak, 80.175,00 TL’sinin ıslah tarihi olan 07.12.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan alınarak, davalı-karşı davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararını kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, ziynet eşyaların kısmen kabulü kararı yönlerinden istinaf talebinde bulunmuştur.

2. Davalı-karşı davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları, ziynetlerin reddedilen kısmı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarihli ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında kusur belirlemesinde, çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile kadının dilekçesinde ziynet alacağı yönünden aynen iade talebi olmadığı halde aynen iade hükmü kurularak talepten fazlasına karar verilmesi konusunda maddî hukukun uygulanması sırasında hata yapıldığı, dosya kapsamına göre, erkeğin eşine şiddet uyguladığı, onu beğenmeyip aşağılayıcı sözler söylediği ve ortak çocuğa sinirli ve kötü davrandığı, kadının ise sadakatsiz davranışlar sergilediği, çalışmaya başladıktan sonra çocuğa zaman ayırmadığı, zamanını daha çok gezmelere harcadığı, tarafların eşit kusurlu olduğu, eşit kusurlu kadının tazminat talebinin kabulünün doğru olmadığı, iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının iştirak nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusu dışındaki tüm istinaf talepleri ile erkeğin kabul edilen ziynet bedeline yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı karşı davalı erkeğin kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve ziynetlere yönelik istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile ilgili bentlerin kaldırılmasına, tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, davalı karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, çocuk yararına aylık 750,00 TL iştirak nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesine, belirlenen nafakanın her yıl TÜFE oranında arttırılmasına, ziynet eşyalarına ilişkin davanın kısmen kabulü ile 7 adet 25’er gr ve 22 ayar toplam bedeli 80.675,00 TL olan ziynet bedelinin 500,00 TL’lik kısmının dava dilekçesinde faiz istenmediğinden faizsiz olarak, 80.175,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 07.12.2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte …’dan alınarak …’a verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğunu, taleplerinin tamamen kabulü gerektiğini belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kısmen kabul edilen ziynet alacağı davası yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

2.Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının sadakatsiz davranışları bulunmadığını dosyaya sunulan delillerin erkek tarafından üretildiğini, kadının 6 gün çalışıp 1 gün dinlendiği açık olduğu halde çocukla ilgilenmeyip gezmeye zaman ayırdığının kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, çocuk için hükmolunan nafakaya itirazlarının olmadığı ancak kadın yararına nafakanın az olduğu, ziynetlerin kısmen kabulünün hatalı olduğunu, vekâlet ücretinin güncel tarifeye göre belirlenmesi gerektiğini belirterek; erkeğin davasının kabulü, ziynet alacağı talebinin kısmen reddi kararı, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yararına hükmolunan nafaka miktarı ile vekâlet ücreti yönlerinden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, karşılıklı davaların kabulü, kusur belirlemesine bağlı olarak taraflar yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan nafaka ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 55 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Taraf vekillerinin, kadının ziynet alacağı davasının kabul ve reddedilen kısmına yönelik temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı miktardan REDDİNE,

2. Tarafların vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.