Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9821 E. 2023/9 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9821
KARAR NO : 2023/9
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle davacı baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüyle İlk Derece Mahkemesi Hükmü kaldırılmak suretiyle ortak çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı erkeğin uzun süreden beri kızını göremediğini, görüş günlerinde yaşanan olaylar sebebiyle davalı kadının ve kadının babasının ceza aldığını, kızını sürekli icra vasıtasıyla görmek mecburiyetinde kaldığı için ortak çocuğun psikolojisinin etkilendiğini, kadının ortak çocuğu koz olarak kullandığını, müşterek çocuğun büyüdüğünü ve tarafların boşanma ilamları ile hüküm altına alınan kişisel ilişkinin daha uzun süreli olması gerektiğini beyanla, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çocuğun görüş günlerinde icra kanalıyla ve uzman eşliğinde çocuğun alınması konusunda tarafların uzlaştıklarını, davacının kızını görmek istemediğini, davacının çocuğuyla ilgilenmediğini, onu aramadığını, bu yönde bir talebinin olmadığını, davacı erkeğin başka bir kadınla duygusal ilişkisi olduğunu, bu kadının kızı ile ilgilenmekten kendi kızıyla ilgilenmeyi ihmal ettiğini, davacı erkeğin evlilik dışı olacak şekilde bir kadınla beraber yaşadığını bu durumun da ortak çocuğa kötü örnek olacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uzmanlar tarafından düzenlenen 13.09.2019 tarihli sosyal inceleme raporunda çocuğun baba ile yatılı kişisel ilişki kurulması sonrasında çocuğun psikolojisinin olumsuz etkilendiği, çocuğun babaya alışma döneminde olduğu, yatılı kişisel ilişki tesisinin erken olduğu, çocuk 7 yaşına gelene kadar kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde kurulması, daha sonra tekrar değerlendirme yapılması gerektiği yönünde tespitte bulunulduğu, yargılama sırasında müşterek çocuğun 7 yaşını doldurması nedeniyle yeniden sosyal inceleme raporu düzenlendiği, 11.03.2021 tarihli psikolog bilirkişi tarafından düzenlenen bu sosyal inceleme raporunda babanın bir başka kadın ile evlilik yaptığı, yeni bir çocuk sahibi daha olduğu, ortak çocuğun babaya karşı tepkili olduğu, baba ile süreklilik arz eden kişisel ilişkinin kurulamadığı, baba ile görüşmelerinde yaşı ile uyumlu olmayan söylemlerinin olduğu, ilk etapta 3 ay süre ile yatılı kişisel ilişkinin gözlemlenmesinin uygun olacağı değerlendirilerek ilk derece mahkemesi tarafından, sosyal inceleme raporu doğrultusunda ayda 2 defa olacak şekilde yatılı kişisel ilişki kurulmuş, 3 aylık sürecin değerlendirilmesinde çocuğun baba ile kurulan yatılı kişisel ilişkiye uyum sağlayamadığı, olumsuz etkilendiği değerlendirmesi ile kişisel ilişkinin çocukta travma yaratmaması açısından gündüzlü ilişkinin devamının uygun olacağı belirtildiği, bahsi geçen sosyal inceleme raporları doğrultusunda taraflar arasındaki problemlerden çocuğun olumsuz etkilendiği, çocuğun stresli ve kaygılı halinin mahkemece gözlemlendiği, çocuğun üstün yararının yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması ile sağlanabileceğinden bahisle davacı erkeğin davasının kabulüyle … Aile Mahkemesinin 2016/830 Esas, 2017/36 Karar sayılı boşanma ilamı ile ortak çocuk ile babası arasında kurulmuş olan şahsî ilişkinin kaldırılmasına, ortak çocuk ile baba arasında her ayın 1 inci ve 3 üncü Cumartesi 11:00 ile 18:00 saatleri arasında, dini bayramların 2 inci günü 11:00 ile 18:00 saatleri arasında, çocuğun doğum günü olan 30 Kasım tarihlerinde tek yıllar annede, çift yıllar babada olacak şekilde 17:00 ile 22:00 saatleri arasında, her yıl babalar gününde müşterek çocuk ile baba arasında 11:00 ile 18:00 saatleri arasında, 31 Aralık tarihlerinde tek yıllarda babada, çift yıllarda annede olacak şekilde 17:00 ile 22:00 saatleri arasında baba tarafından alınıp baba tarafından teslim edilmek suretiyle kişisel ilişki tesisine, velâyeti annede bulunan Beren’in eğitim ve sağlığı konusunda bulunduğu okul ya da sağlık kuruluşu binasında idarenin belirleyeceği uygun yer ve süre içinde bir görevli yanında kişisel ilişki kurma kapsamında babaya bilgi edinme ve ziyaret hakkı verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Aile Mahkemesinin 2016/830 Esas ve 2017/36 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasında tarafların uzlaşarak davacı baba ile çocuk arasında hafta içi kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davacı babanın bu karardan sonra çocuğu ile kişisel ilişki kurmaya yanaşmadığını eldeki davayı ispatlayamadığını belirterek davanın reddine karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile anne ile baba arasında ihtilaf olmasının baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına engel olamayacağı, kişisel ilişki tesisine dair kararların kesin hüküm oluşturmadığı ve değişen koşullara göre kişisel ilişki tesisinin yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği, İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişki düzenlenmesi uygun olmakla birlikte 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’na (5395 sayılı Kanun) ilişkin kararlar dışında bir kuruma velâyet ve kişisel ilişki denetiminin verilemeyeceği, bu nedenle üçüncü bir kişinin denetiminde kişisel ilişki kurulmasının kanunlara aykırılık teşkil edeceği yönünde yapılan değerlendirmeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının kişisel ilişkiye ilişkin bendinin kaldırılmasına bu bent yerine geçmek üzere, velâyeti annede olan 30.11.2013 doğumlu … ile davacı babanın her ayın l inci ve 3 üncü haftası Cumartesi günü saat 10:00’dan Pazar günü saat 17:00’ye kadar, dini bayramların 2 inci günü saat 10:00’dan 3 üncü günü saat 17:00’ye kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası Pazartesi günü saat 10:00’dan Pazar günü saat 17:00’ye kadar, Temmuz ayının 1 inci günü saat 10:00’dan, 30 uncu günü saat 17:00’ye kadar, her yıl babalar günü sabah saat 10:00’dan akşam saat 17:00’ye kadar baba yanında kalmak şeklinde kullanılmak üzere kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; … Aile Mahkemesinin 2016/830 Esas ve 2017/36 Karar sayılı dosyası ile tarafların uzlaşarak davacı baba ile çocuk arasında hafta içi kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, davacı babanın bu karardan sonra çocuğu ile kişisel ilişki kurmaya yanaşmadığını, eldeki davayı ispatlayamadığını, sosyal inceleme raporunda kişisel ilişkinin yatılı olmayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğinin belirtildiğini, buna rağmen Bölge Adliye Mahkemesince çocuğun aleyhine olacak şekilde hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafın talep ve iddiaları doğrultusunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin gerekip gerekmediği, yatılı kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün menfaatine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 324 üncü maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 3 üncü ve 9 uncu maddesi, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’nin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 5395 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin (b) bendi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
4721 sayılı Kanun’un 323 üncü maddesi gereğince çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Dava, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine yönelik olup; kişisel ilişkiye yönelik her talep başlı başına kamu düzenine ilişkin değildir. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince yargılama aşamasında alınan sosyal inceleme raporları ve mahkeme gözlemi doğrultusunda davalı baba ile müşterek çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesis edilmiş, İlk Derece Mahkemesince verilen bu hükme karşı yalnızca davalı kadın vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İlk Derece Mahkemesince toplanan deliller ve araştırmalar neticesinde baba ile çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kurulan kişisel ilişki hükmüne karşı davacı baba istinaf kanun yoluna başvurmadığı halde, istinaf eden davalı kadın aleyhine ve üstelik sosyal inceleme raporuna aykırı olacak şekilde kişisel ilişkinin yatılı olarak tesis edilmesi hatalı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.