YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9807
KARAR NO : 2023/462
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
MAHKEMESİ… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun ) 166 ncı maddesi açılan boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulüne ve ferilerine, ziynet alacağı davasının kabulüne verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulüne hükmün kaldırılarak çelişkinin giderilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine, ziynet alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen ziynet alacağının toplam miktarı 99.573,00 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.094,06 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı erkeğin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan boşanma davasına yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle, telefonunda Ö. V. isimli biri ile mahrem yazışmalar ve resimler gördüğünü,çocuğun göz önünde erkeğin kadını öldüresiye dövdüğünü, bütün kıyafetlerini kestiğini, ziynetlerin alındığını ve … borcunun ödenmesinde kullanıldığını ancak iade edilmediğini, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, 1.000,00 tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ile 17 adet 22 ayar toplam 187 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 20 gram kalın bilezik, 63 adet çeyrek altın, 1 tane hasır takımının aynen iadesine, mümkün olmaz ise bedelinin 25.01.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile 99.573,00 TL düğün altını bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle, kadının, hiçbir zaman tam anlamda güvenmediğini,eski eşyalarını gizlice karıştırarak eski döneme ait birkaç fotoğrafını bulup tartışmanın yaşanmasına neden olduğunu,aşırı güvensizliği ve kıskançlığının evlilikte sürekli olarak sorunların yaşanmasına sebebiyet verdiğini, konuşma sırasında kötü söz, küfür ve argo kelime kullanmaktan hiçbir zaman imtina etmediğini, ilgi ve bakım görmediğini,altınların zaten kadında olduğunu, boşanmalarına karar verilerek davacının taleplerinin reddine karar verilmesini, velâyetin ise babaya verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 27.04.2021 tarih , 2019/206 Esas ve 2021/251 sayılı kararı ile erkeğin sürekli eşine psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin tam kusurlu olduğu; ziynetlerin … borcu için harcandığı ve iade edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddenin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, 600,00 TL yoksulluk ve iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata ve ziynet talebinin kabulü ile ziynet eşyalarının bedeli olan 99.573,00 TL’nin tahsiline karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynetler yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarih ve 2021/2120 Esas ve 2021/3269 sayılı kararı ile ilk derece mahkemesince boşanmaya esas olan kusur belirlemesinde erkeğin kadına fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını belirtmesine karşın manevî tazminat gerekçesinde ise bu kusurlara ek olarak hakaret kusurunun da olduğunu belirlemek suretiyle gerekçesinin kendi içinde çelişmesine neden olduğu, ayrıca ziynet alacağına ilişkin kısa karar ile gerekçeli karar arasında uyumsuzluk oluşturmak suretiyle hüküm kısa karar çelişkisine neden olduğu gerekçesi ile kesinleşen yönler dışında kalan hükmün kaldırılmasına eksikliklerin giderilmesi için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına hakaret ettiği, şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, kadının ise erkeğe şiddet uyguladığı, belirlenen kusurlu davranışlara göre erkeğin ağır kusurlu olduğu, ziynetlerin … borçlarının ödenmesi için kullanıldığının sabit olduğu gerekçesi ile boşanma hükmü istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, velâyetin anneye verilmesine, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk, çocuk için aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat ile 35.000,00 TL manevî karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının da erkeğe silah sayılacak vasıta ile şiddet uyguladığı, tanık beyanlarından kadının tanıklarına neden üstünlük sağlandığına ilişkin gerekçesinin olmadığı, dayandığı ceza dosyasının getirtilmediği, ziynetin erkekte kaldığının ispatının olmadığını ileri sürürek usul ve kanuna aykırı kararın kaldırılmasına, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafaka, velâyet ile ziynet eşyası alacağı yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli kararı ile davalı erkeğe psikolojik şiddet, fiziksel şiddet ve manevî tazminatın gerekçesinde ise hakaret vakıalarının yüklendiği, bu kararın kadın tarafından istinaf edilmediği verilen kaldırılma kararından sonra davalı erkek lehine usulü kazanılmış hak oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince verilen 01.03.2022 tarihli ikinci karar ile davalı erkeğe ek kusur yüklemesi yapılamayacağı, bu nedenle ikinci karar ile davalı erkeğe yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının erkeğin kusurları arasından çıkarılması gerektiği, gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince gerekçesinin düzeltilerek, diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine, ziynet alacağına yönelik istinaf başvurusunun kesin olmak üzere esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesi ile, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının da erkeğe silah sayılacak vasıta ile şiddet uyguladığı, tanık beyanlarından kadının tanıklarına neden üstünlük sağlandığına ilişkin gerekçesinin olmadığı, dayandığı ceza dosyasının getirtilmediği, bu nedenle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, hükmedilen tazminatlar ile nafaka miktarlarının çok olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı erkek vekilinin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.