Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9797 E. 2023/3674 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9797
KARAR NO : 2023/3674
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2046 E., 2022/2472 K.
DAVA TARİHİ : 18.09.2020
KARAR : Başvurunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/556 E., 2022/130 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 19.08.2019 tarihinde evlendiğini, evlenirken takılan ziynetlerinin eşi tarafından borçları kapatmak ve şirkete araç almak için istendiğini, geri ödeneceğinin söylediğini ancak iade edilmediğini, 22 ayar 15 gr 2 tane, 22 ayar 7 gr 2 tane, 22 ayar 20 gr 7 tane ve 22 ayar 25 gr 2 tane bileziğin aynen olmadığı takdirde şimdilik 20.000,00 TL nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının evi ikinci kez terk ederken ziynetleri yanında götürdüğünü, gittikten sonra ise altınları kuyumcuda bozdurduğunu, bu durumun altınların bozdurulduğu kuyumcu beyanı ile ispatlanacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, erkeğin düğünde takılan ziynet eşyalarının bir kısmını borçları için bozdurduğu, diğer kısmını aile şirketine araç alınacağı için bozdurulduğunu iddia etmiş olup, erkeğin ise kadın evi terk ederken yanında götürüldüğü savunmasında bulunduğu, dinlenen davacı- karşı davalı kadın tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulması konusunda görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, dinlenen davalı- karşı davacı erkek tanığı …’nın beyanına göre, beş adet 20 gram 22 ayar bileziğin geri verilmemek üzere davacı- karşı davalı kadının rızasıyla bozdurulduğu, davacı vekiline ziynet eşyaları hususunda yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasına rağmen bu hakkın kullanılmadığı, bu nedenle davacı- karşı davalı kadının rızası dışında ziynet eşyalarının alındığına dair ciddi ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından davacı- karşı davalı kadının ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsiline ilişkin davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın eksik araştırma ve incele ile verildiğini, davalının şirket borçları için başlangıçta 2 adet bileziğini aldığını, dosyada davalı savunmalarına göre bileziklerin satılarak bir kısmı ile düğün borcu bir kısmı ile de ev kirası için kullanıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine verilmiştir,

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamından davanın ispat edildiğini, davalı tanığı … ile davacı arasındaki yazışmalardan tüm ziynetlerin erkek uhdesinde olduğunun anlaşıldığı halde davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğununu bozulması gerektiğini belkirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan ziynet alacağı davasında ispat külfetinin hangi tarafta olduğu alacağın ispat edilip edilmediği, kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 2 nci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci , 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.