Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9781 E. 2023/584 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9781
KARAR NO : 2023/584
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı erkeğin müvekkiline birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığını, hakaretler ettiğini, müvekkilini tehdit ettiğini, aşağıladığını, müvekkilinin kız arkadaşlarıyla yaptığı görüşmeleri sürekli gizlice takip ettiğini iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili için aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 500.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davacı kadının iddialarının gerçek dışı olduğunu, boşanma davasının açıldığı tarihlerde taraflar arasında hiçbir problemin bulunmadığını, eşinin ailesinden gizli olarak tarafların farklı tarihlerde …’da 5 kez görüştüklerini, …’de 5 günlük tatil yaptıklarını iddia ederek ve savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2018 tarih ve 2016/ 456 E.- 2018/669 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 14.05.2019 tarih ve 2019/510 E.- 2019/817 K. sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gelen cevabi yazılara göre 03.03.2017 -05.03.2017 tarihleri arasında … ve … adına .otelde kaydının yapıldığı, . tesisinde de 08.03.2017-09.03.2017 tarihleri arasında … ve …’in kaydının yapıldığı, .Vakıf Üniversitesine yazılan müzekkere cevabında davacı kadının 02.03.2017-06.03.2017-09.03.2017, 11.03.2017 tarihlerinde nöbetçi olduğunun belirtildiği, kadının kolluk ifade tutanağında özetle eşinden şiddet ve tehdit içerikli davranışları nedeniyle şikayetçi olduğunu beyan ettiği, kadının tanığının da erkeğin kadını tehdit ettiğine dair beyanda bulunduğu, kadının; erkeğin kendisini tehdit etmesi nedeniyle görüştüğü, yaşanılan olayları affetmediği belirtilerek eşine hakaret eden, fiziksel şiddet uygulayan ve eşini tehdit eden erkeğin ağır kusurlu olduğu; eşine “seni istemiyorum İsmail, adam gibi davran, adam gibi davranmıyorsun, ben seni istemiyorum” diyen kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, boşanmanın fer’ilerine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili; davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.09.2022 tarih ve 2022/855 E.- 2022/1430 K. sayılı kararıyla; davalı erkek tarafından dosyaya sunulan mesajlaşma ve fotoğraflar, davalı erkek tanığının beyanı, … Emniyet Müdürlüğünden getirtilen otel kayıtları, İ. isimli otelin yazı cevabı, davacı asılın 10.05.2017 tarihli duruşmadaki kabulü, vekilinin 31.03.2021 tarihli celsedeki açıklamalarından; tarafların dava tarihinden sonra 20.01.2017, 22.01.2017- 08.02.2017 tarihlerinde . isimli şirkete ait otelde, 03.03.2017- 05.03.2017 tarihleri arasında . isimli otelde, 08.03.2017-09.03.2017, 26.04.2017-27.04.2017, 28.04.2017-30.04.2017 tarihlerinde … -.isimli otelde aynı odalarda konakladıkları; konaklamaların gerçekleştiği değişik tarihler ile 26.04.2017-18.08.2018 tarihleri arasındaki mesajlaşma içerikleri gözetildiğinde bu birlikteliklerin tehdit altında gerçekleşmiş olduğunun kabulünün hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği; bu durumda dava tarihinden önce yaşandığı ileri sürülen olayların, dava tarihinden sonra davacı kadın tarafından eylemli olarak affedildiği veya hoşgörü ile karşılandığı; diğer taraftan, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabi olup dava tarihinden sonra meydana gelen olaylar eldeki boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü doğru bulunmadığı, kadının feri taleplerinden feragat ettiği, tarafların ekonomik durumlarının denk olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak boşanma davasının reddine, kadın yararına tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; ortada ispatlanmış bir af olgusunun bulunmadığını, müvekkilinin haklılığını ortaya koyan delillerin Bölge Adliye Mahkemesince göz ardı edildiğini, af olgusunun dayanağı olarak kabul edilen görüşmelerden bazılarını müvekkilinin davalı erkeğin tehdit ve zorlamaları sebebiyle kabul ettiğini, buna mecbur kaldığını, bir çoğunda da davalı erkeğin müvekkilin kimlik bilgilerini kullanarak söz konusu otellere giriş yaptığının tahmin edildiğini, nöbet çizelgesi dikkate alınınca nöbetçi olduğu tarihlerde tarafların bir arada kalmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, erkeğin tanıklarının beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, dosya kapsamındaki tüm delillere göre erkeğin kusurlu davranışlarının ispatlandığını, erkeğin tanığının beyanlarını hangi sebeple diğer tanık beyanlarından üstün tutulduğunun Bölge Adliye Mahkemesince gerekçelendirilmediğini, davacı vekilinin ikrar niteliğinde beyanlarının olduğu belirtilen 31.03.2021 tarihinde duruşma dahi yapılmadığını ve Bölge Adliye Mahkemesinin anılan ifadeye gerekçeli kararında sehven yer verdiğini, tarafların 5 yıl boyunca hiç iletişim kurmadıklarınını, evlilik birliğinin devamında yarar kalmadığını kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın af nedeniyle reddi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi, 371 nci maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.