Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9711 E. 2023/409 K. 24.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9711
KARAR NO : 2023/409
KARAR TARİHİ : 24.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilli tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline psikolojik, fiziki ve ekonomik şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca boşanmalarına, çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, çocuklardan … için aylık 1.000,00 TL, … için 800,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 11.02.2020 tarih ve 2018/431 Esas, 2020/103 Karar sayılı kararı ile davalının davacıya fiziksel ve sözel şiddet uyguladığı, davacının maaş kartını elinden aldığı, eşini tehdit ettiği, sen ne işe yararsın şeklinde küçük düşürücü konuştuğu, çocukları öldürmekle tehdit ettiği bu suretle evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin 1 inci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetlerin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, ÜFE aylık oranların 12 aylık ortalaması oranında nafakaların arttırılmasına, kadın lehine 20.000 TL maddî, 20.000 TL manevî tazminata, tazminatlara yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1- İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden, davalı erkek ise kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2- Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2021 tarih ve 2020/818 Esas, 2021/1458 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar gerekçesinde davacının, eşinin maddî desteğini yitirdiği kabul ve takdir edilmekle, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak yoksulluk nafakası isteminin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmişse de; dosyada davacının yoksulluk nafakası talebi bulunmadığı gibi, gerekçede yoksulluk nafakası isteminin kısmen kabulüne rağmen hükümde buna ilişkin bir hususun yer almadığı, bu haliyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluştuğu, mahkemece taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulması, ayrıca kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında da çelişki oluşturmadan karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile taraflarca istinaf edilmeyen boşanma, velâyet ve kişisel ilişki hariç İlk Derece Mahkemesi kararının esası incelenmeksizin kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesince açıklanan ilkeler uyarınca boşanma, velâyet ve kişisel ilişki hariç tüm yönlerden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre, davacının diğer, davalının tüm istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, kabule göre de; davacının maddî tazminat talebinin boşanma davasının fer’isi niteliğinde olmadığı, buna rağmen, davacının 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince maddî tazminat talebi varmış gibi değerlendirme yapılarak davalı aleyhine maddî tazminata hükmedilmiş olmasının doğru olmadığı şeklinde karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının 40.000,00 TL maddî tazminata ilişkin talebinin dosyadan tefrikine, münhasıran bozma ilamında belirtilen hususlar değerlendirilerek önceki ilamda verilen iştirak nafakası, manevî tazminata ilişkin kaldırılan hüküm yönünden istinaf ilamında esasa girilmediğinden hüküm aynı şekilde tesis edilmekle, davalının davacıya fiziksel ve sözel şiddet uyguladığı, maaş kartını elinden aldığı, eşini tehdit ettiği, sen ne işe yararsın şeklinde küçük düşürücü konuştuğu, çocukları öldürmekle tehdit ettiği, boşanmaya varan olaylarda davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak davacı lehine 20.000 manevî tazminata, tazminata yasal faiz uygulanmasına ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 450,00 TL iştirak nafakasına, nafakalara üfe aylık oranların 12 aylık ortalaması oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; nafakaların miktarı ile maddî ve manevî tazminat yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davacının taleplerinin reddine karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının manevî tazminat miktarına ilişkin istinaf talebinin kabulüyle kadın yararına 35.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, erkeğin tüm, kadının sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılmasında müvekkilinin kusurlu olmadığını, davacı kadının kişilik haklarına saldırı olmadığını belirterek kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen manevî tazminat yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında geçimsizliğin bulunup bulunmadığı var ise geçimsizliğin kimden kaynaklandığı, kusur tespitinin dosya kapsamına uygun olup olmadığı, manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 ncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.