YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9678
KARAR NO : 2023/356
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1598 E., 2022/1635 K.
DAVA TARİHİ : 03.10.2019
KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/315 E., 2022/92 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalının sorumluluklarını yerine getirmediğini, kendisini aldattığını, aşırı kıskanç olduğunu, küfür ettiğini, tehdit ettiğini, eve hapsettiğini, darp ettiğini ve evden kovduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve haysiyetsiz hayat sürme nedeni ile boşanmalarına, aylık 2.000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası çocuk için olmak 1.000,00 TL tedbir, iştirak, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; müvekkile isnad edilen fiillerin boşanma davasının açıldığı tarihten önceki olaylar olduğunu, davacı kadının müvekkili affettiğini, iş bu boşanma davasında müvekkile kusur isnadı yapılamayacağını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin davacı kadını aldattığı, aşırı derecede kıskanç olduğu, davacı kadını çocuklarının arkadaşlarından dahi kıskandığı, davacı kadına sürekli söverek hakaret ettiği, davacı kadını tehdit ettiği, ailesi ile ilgilenmediği, kavga esnasında davacı kadına evdeki eşyaları fırlattığı ve davacı kadını evden kovduğu ve ayrıca dava dilekçesinde haysiyetsiz hayat sürme hukuki nedenine ilişkin bir anlatım olmadığı gerekçesi ile davacı kadının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 163 üncü maddesi gereğince açılan davasının reddine, davacının 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan boşanma davasının kabulü ile, tarafların boşanmalarına, davacı lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ile 350,00 TL tedbir 500,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir, 750,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; davacı kadın tarafından boşanma davası açıldıktan sonra tarafların barıştıklarını, kadının affettiğini, davanın kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların en son şiddet olayından sonra ayrıldıkları, kadının boşanma davasını açtığı, daha sonra çocukların ve kadının diğer yakınlarının talepleri ve isteği üzerine eve dönüp evliliğini uzun süre devam ettirdiği, kadının sosyal inceleme raporunda eşi ile barıştıktan sonra cinsel ilişki yaşadıkları sürece eşinin iyi olduğunu beyan ettiği de göz önüne alındığında dava açıldıktan sonra tarafların barışıp bir araya gelmesi nedeniyle affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı sonucuna varıldığı gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvuru talebinin kabulü ile hükmün tamamının kaldırılmasına davacının davasının reddine, davacı kadın yararına 350,00 TL tedbir, ortak çocuk yararına 500,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; Bölge Adliye Mahkemesinin 4721 sayılı Kanun’un 163 üncü maddesine ve 166 ncı maddesine dayanan davaları hakkında gerekçesinin doğru olmadığını, affın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak şekilde geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.