Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9676 E. 2023/346 K. 23.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9676
KARAR NO : 2023/346
KARAR TARİHİ : 23.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; eşinin evliliğin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, işten dönüşünde davalının evde olmadığını sürekli kök ailesinin evinde olması nedeniyle tarafların tartıştıklarını, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, kadının bu durumu ikrar ettiğini, çocukların sürekli tartışma ve huzursuzluk ortamına maruz kaldıklarını, erkeğin kadının evden gitmesini istemesi üzerine davalının gece eşyalarını toplayıp çocukları da alarak evi terk ettiğini, daha sonra çocuklardan … ve …’in, babalarının yanına geri döndüğünü, erkeğin erkeklik onur ve gururuyla oynanıldığını, tarafların bu olaydan sonra hiç bir şekilde bir araya gelmediklerini iddia ederek davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı babaya verilmesine, lehine 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesi ile davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin annesinin evliliğe müdahalede bulunduğunu, erkeğin bu duruma engel olmadığını ve annesinin sözlerine itibar ettiğini, evlendikleri ilk günden itibaren eşinden hem sözlü hem de fiziki şiddet gördüğünü, eviyle ilgilenip vakit geçirmediğini, davacının evlilikleri boyunca kendisini hep yalnız bıraktığını, destek çıkmadığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bu durumu eşine sorduğunda fiziksel şiddete maruz kaldığını, kendisine iftira attığını, çok kıskanç olduğunu, evin ihtiyaçları için para istediğinde buna karşı çıktığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini, kadının ailesini çağırarak boşanmak istediğini, kızlarını götürmeleri gerektiğini söyleyerek aksinin olması durumunda kötü şeyler olacağı yönünde tehdit ettiğini, çocuklarıyla görüşmesine engel olduğunu, en son araya girenlerin ve babasının çabasıyla barıştıklarını, ancak davacı eşinin kıskançlıklarının, aldatmalarının ve fiziksel şiddetinin hiç bitmediğini, müşterek çocuklarla beraber kadını evden kovduğunu ileri sürerek davacının boşanma davasının reddine, boşanmaya karar verilecek olursa 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 750,00 TL tedbir ve devamında yoksulluk nafakasına, müşterek çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine ve her bir çocuk için 500,00’er TL tedbir ve devamında iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı babaya verilmesine, davacı erkeğin manevî tazminat talebi ile davalı kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince verilen karar, davalı kadın vekiline 03.05.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, vekil 18.05.2022 tarihli dilekçe ile kararı istinaf etmiştir.
3. İlk Derece Mahkemesince 23.05.2022 tarihli ek karar ile davalı kadın vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 346 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde İlk Derece Mahkemesi kararının davalı asile de yapılması gerektiğinden bahisle ek karara ve asıl kararın tümü yönünden istinaf isteminde bulunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin yasal sürenin geçmesinden sonra istinaf başvurusunda bulunduğundan bahisle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir .
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğundan ve İlk Derece Mahkemesinin asıl kararının ve ek kararının hatalı olduğundan bahisle temyiz talebinde bulunulmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalı kadın vekilince yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 346 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 369 uncu maddesi, 370 ile 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi ek kararı 23.05.2022 tarihinde verilmiş olup karar tarihinin maddî hata sonucu yanlış yazılmış olduğunun anlaşılmasına ve ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince ek karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup asıl karara yönelik süresinde istinaf talebi bulunmadığından, istinaf edilmeyen asıl karara yönelik temyiz talebinin incelenmesinin hukuken mümkün olmadığının anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.