Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9638 E. 2023/3671 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9638
KARAR NO : 2023/3671
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2169 E., 2022/1741 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/324 E., 2022/222 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk …un doğumundan kısa bir süre sonra davalıların düğünde takılan ziynet eşyalarını müvekkilinden zorla alıp iade etmediklerini, ayrıca senette belirtilen taahhüt edilip de alınmayan eşyaların da alınması gerektiğini belirterek altınların aynen iadesi, olmadığı takdirde şimdilik 1.900,00 TL’nin ödeme tarihindeki bedeli üzerinden ve eşyalar için şimdilik 1.900,00 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, altınlar yönünden açtığı davayı 241.847,00 TL olarak ıslah etmiş, eşyalar yönünden herhangi bir ıslah işlemi yapılmamıştır.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; senedin kendilerine tebliğ edilmemesi sebebi ile senede karşı beyan haklarını saklı tuttuklarını, davacının evde kimse yokken bütün eşyaları boşaltarak evi terk ettiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının huzurda alınan beyanına bakıldığında da senette yazılı ev eşyalarının ve ziynetlerinin evlendiği zamanda kendisine teslim edildiğini kabul ettiği, bu nedenle senetten kaynaklanan teslim borcunun her iki davalı yönüyle de ortadan kalktığı, devam eden süreçte ise altınların davacıdan alınıp bozdurulmak suretiyle araba alındığının ispat edilemediği, tanıkların irdelenen beyanları nazarında en son davacı ve kardeşi tarafından ev eşyalarının bir nakliye aracına yükletilip götürüldüğü, davacının da bu yönde huzurda alınan ikrarlı beyanları göz önüne alındığında davaya konu altın ve eşyaların iddia edildiği şekilde davalılarda kaldığı ve geri iade edilmediğinin tanık beyanları dışında başkaca delil ile de ispatlanamadığı gerekçesi ile davalılara yönelik tüm talepler açısından davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın senede yada imzaya itirazlarının bulunmadığını, senet içeriğine göre eşya ve altınların davalılara teslim edildiği, altınların davalılar tarafından zorla alınarak araç alındığı, kadına iade edilmediği, davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile senet içeriği ile davalıların eşyaları teslim aldıklarının belirtildiği, davacının altınlarla ilgili iddiasının müşterek çocuğun doğumundan sonra elinden alındığı yönünde olduğu, hal böyle olunca senet içeriği ile davalılara teslim edilen ziynetlerin sonrasında davacının zilyetliğine teslim edildiğinin anlaşıldığı, ispat külfeti kendisinde olan davacının ziynet eşyalarının davalılarca zorla elinden alındığını tanık beyanlarıyla ispat edemediği, yemin delilini de kullanmadığı, bu nedenle altınlar yönünden verilen ret kararında isabetsizlik olmadığı, dava konusu edilen diğer eşyalar yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacının 08.03.2022 tarihli celsedeki beyanı ile bu eşyaların da kendisine teslim edildiğinin belirtildiği, davacı tanığı…ve davalı tanığı Nafiye’nin beyanı ile de, davacının müşterek hanedeki tüm eşyaları götürdüğü, hal böyle olunca eşyalar yönünden de davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; senede karşı iddiaların ancak senetle ispatlanabileceği, davalı tarafın senede yada imzaya itirazlarının bulunmadığını, senet içeriğine göre eşya ve altınların davalılara teslime dildiği, Bölge Adliye Mahkemesinin davalıların iddiasını ispat edemediği yönünde hüküm kurmadığı, bunu yerine davacının iddiasını ispat edemediğinden bahisle hüküm kurduğu, ispat külfetinin davalılarda olduğu, buna göre davanın kabulü gerektiğini beyanla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının ispatlanıp ispatlanamadığı, davanın kabul şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 220 nci, 222 nci ve 226 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.