Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9513 E. 2023/288 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9513
KARAR NO : 2023/288
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararının her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkeğin başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı kadının başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesi ile cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalı erkeğin sadakatsiz olduğunu, birlik görevlerini ihmal ettiğini, eve geç geldiğini, yüksek miktarda alkol aldığını, müvekkilini kovduğunu, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuklar yararına 3.000,00’er TL iştirak nafakasına ve müvekkili lehine dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili süresinde verdiği ikinci cevap ve karşı davada cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının lüks ve gösterişe yönelik harcama ve taleplerin olduğunu, ortak konutun yatak odası dahil her alanının fotoğrafını instagramda paylaştığını, eve habersiz yeni eşyalar aldığını, müvekkilinin sehpa imalatı yapmasına rağmen kadının başka satıcıdan sehpa aldığını, kadının sunduğu yazışma fotolarının gizlice telefonundan alındığı için hukuka aykırı delil niteliğinde olduğunu, erkek arkadaşlarıyla şakalaşma mahiyetinde yazışmalar niteliğinde olduğunu savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı kadının geçimsizliğe sebep olacak şekilde sosyal medya paylaşımlarının olması, müşterek konutun yatak odası dahil paylaşılması, öncelikli harcama olarak yapılması gereken çocuğun okul ücreti gibi harcamalar yerine sosyal medyasında paylaşmak üzere ürünler satın alması, hatta o dönemlerde davalı masa sandalye üretimi yaparken sehpayı başka yerden satın alması sebepleri ile az kusurlu olduğu; erkeğin ise güven sarsıcı davranışları olması, her ne kadar … çeviri isimli uygulamada tarih ve kim olduğu belli olmayan çeviriler var ise de tanık beyanlarına göre telefonun erkeğe ait olması, erkeğin bir dönem Ukraynaya’da gitmiş olması ve diğer mesajlaşmalarında birlikte değerlendirilmesinde erkeğin güven sarsıcı davranışlarının bulunması, müşterek eve geç gelmesi bazen hiç gelmemesi sebepleri ile ağır kusurlu olduğu belirtilerek ile her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar hakkında alınan 3 kişilik bilirkişi raporu, kardeşlerin bir arada yaşamalarının menfaatlerine olacak olması, anne hakkında velâyet görevini gereği gibi yerine getiremeyecek veya kötüye kullanacak bir durumun ispat edilememiş olması gerekçesi ile ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk … yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası ile aylık 400,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk … yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile aylık 600,00 iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara kesinleşmeden itibaren yasal faiz uygulanmasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına tedbir nafakası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kusur belirlemesinde hata yaptığını, müvekkiline atfı kabil bir kusurun bulunmadığını, erkeğin kusurlu olduğunu, hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu, çocuklar için hükmedilen nafaka miktarlarının da düşük olduğunu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, erkeğin davası nedeniyle vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin aleyhe hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinde hata yaptığını, kadının sunduğu delillerin hukuka aykırı olduğunu, sunulan çevirilerin kime ait olduğunun belli olmadığını, kadın tanıklarının beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının yüksek olduğunu, kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların da yüksek olduğunu, kadının tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin de yerinde olmadığını belirterek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat talepleri ile velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının, kadın yararına hükmolunan tazminatların az olduğu gerekçesiyle gerekçesi ile kadının bu yöne ilişkin istinaf talepleri kabul edilerek ortak çocuklar yararına 1.000,00’er TL tedbir nafakası ile 1.000,00’er TL iştirak nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, tazminatlara kesinleşmeden itibaren yasal faiz uygulanmasına hükmedilmiş, kadının diğer istinaf talepleri ile erkeğin tüm istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kısmen esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarları ile yargılama giderleri ile vekâlet üceti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar, reddedilen tazminat talepleri ile velâyet yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmolunan tazminat miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir ve iştirak nafakalarının miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti, velâyetin düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 inci maddesi, 336 ncı maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri, 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları ile iştirak nafakası miktarı yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden …’e yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran …’e iadesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.