Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9495 E. 2023/218 K. 17.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9495
KARAR NO : 2023/218
KARAR TARİHİ : 17.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel saldırılarda bulunduğunu, ortak çocuğa zarar vermekle tehdit ettiğini, müvekkilini aldatacağını söylediğini, müvekkilinin ailesi ile geçinemediğini, onlara da hakaret ettiğini, davalı kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, davalı kadının sürekli sorun çıkardığını, kıskanç olduğunu, ilk evliliğinden olma oğlunu istemediğini, evde yaşanan en küçük olayları dahi ailesine anlattığını, davalı kadının psikolojik problemlerini olduğunu iddia ederek tarafların Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesini, müvekkili yararına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili süresi içerisinde sunduğu cevaba cevap dilekçesi ile dava dilekçesindeki beyanları tekrarla davalı tarafın cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususların asılsız olduğunu beyan etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, davacı erkeğin müvekkilini tehdit ettiğini, ilk evliliğinden olma kızını davacı erkeğin ve ailesinin kabullenemediğini, davalı erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, kıskanç olduğunu iddia ederek, davacının davasının reddine mahkemece boşanma hükmü kurulması halinde, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili yasal süresi içerisinde sunduğu cevaba cevap dilekçesi ile cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu öne sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin eşine evlilik birliği içerisinde zaman zaman fiziksel şiddet uyguladığı, buna karşın davacı erkeğin dava dilekçesinde iddia ettiği hususları ispat edemediği, davacı tanıklarının görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu bir kimsenin kendi kusuruna dayanarak boşanma talep edemeyeceği belirtilerek davanın reddine, davalı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, İlk Derece Mahkemesince kendisine yüklenen fiziksel şiddet kusurunun ispat edilmediği, davanın reddine ilişkin kararın hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilnce temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.