Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9490 E. 2023/216 K. 17.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9490
KARAR NO : 2023/216
KARAR TARİHİ : 17.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının müvekkilinin ilk evliliğinden olma çocuklarına kötü muamelede bulunduğunu, sürekli olarak şehir dışına gittiğini, ortak hanenin bulunduğu …’ya geldiğinde de sürekli ablasında vakit geçirdiğini, eve geç saatlerde geldiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ailesi ve akrabalarını ortak haneye almadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, aralarında geçimsizlik bulunmadığını iddia ederek, davacının davasının reddine mahkemece boşanma hükmü kurulması halinde, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının sık sık uzun süreli olarak evi terk edip gittiği, davacı annesini ve ailesini müşterek haneye kabul etmediği gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının tamamen kusurlu olduğu belirtilerek, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı erkek yararına aylık 15.000,00 TL maddî tazminata, davacı erkeğin manevî tazminat talebinin reddine, davalı kadının tedbir, yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, davalı kadının eylemlerinin müvekkilinin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini, müvekkilinin manevî çöküntüye uğradığını, ramazan ayında 30 gün boyunca tek başına iftar yaptığını, ayrıca maddî tazminatın miktarının az olduğunu belirtilerek; kusur belirlemesi, maddî tazminatın miktarı ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili, müvekkilinin kusurunun ispatlanmadığını, davacı erkeğin tanık beyanlarına neden üstünlük tanındığının gerekçesinin belirtilmediğini, davacının davasının ve diğer taleplerinin reddi gerektiğini belirtilerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddî tazminat yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekillerince Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçelerinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının kusurunun bulunup bulunmadığı var ise bu kusurun erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyıp taşımadığı ve davacı erkek yararına maddî tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı, 174 üncü ve 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.