Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9410 E. 2023/143 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9410
KARAR NO : 2023/143
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından kusur tespiti, nafakalar ve tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının toplu olarak takdiri yönlerinden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kusura, yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarına ilişkin istinaf talebinin kabulü ile bu yönlere ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk derece mahkemesi tarafından, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi davalı erkek tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı bu yönden temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.
Davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlara yönelik temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının güven sarsıcı hareketlerde bulunduğunu, kadına hakaret ettiğini, evi terk ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, baskıcı ve kıskanç olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, yararına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata, aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
2.Davacı, cevaba cevap dilekçesinde yeni vakıa ileri sürmemiş, farklı bir talepte bulunmamıştır.
II. CEVAP
1.Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde ileri sürülen vakaların doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, boşanmaya karar verilmesi halinde ise yararına 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı 2. cevap dilekçesinde, yeni vakıa ileri sürmemiş, farklı bir talepte bulunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin ekonomik olarak müşterek konutun ihtiyaçlarının karşılanmasında ihmalde bulunduğu, davacı kadının dışarı çıkmasına dahi izin vermediği, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, davacı kadın lehine takdir olunan tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra da bir defaya mahsus olmak üzere toptan 9.000,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın kusur tespiti, nafakalar ve tazminatların miktarları, yoksulluk nafakasının toplu olarak takdiri yönlerinden istinafa başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, ancak Mahkemece erkek ağır kusurlu kabul edilmesine rağmen kadına yüklenen kusurun açıklanmadığı bu durumun usule uygun olmadığı, erkeğin tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmamış ise de yanılgıya işaret etmekle yetinildiği, tedbir nafakası miktarı makul olup belirlenen toplu yoksulluk nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde takdiren 1.000,00 TL’den 2 yıllık olmak üzere 24.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkek tam kusurlu olduğunun tespitine, 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, davalı erkeğin neden tam kusurlu olduğunun gerekçelendirilmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı erkeğin kusuru olmadığını, nafaka ve tazminat koşulları oluşmadığı gibi belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır, uyuşmazlık, tazminat ve nafaka miktarlarının hukuka uygun olup olmaması noktasında toplanmaktadır.
2.İlgili Hukuk:
4721 sayılı Türk Mendeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı kanun) 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı erkeğin, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.