YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9385
KARAR NO : 2023/302
KARAR TARİHİ : 18.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1446 E., 2022/1473 K.
DAVA TARİHİ : 23.09.2020
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/736 E., 2022/385 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle;tarafların 2005 yılında evlendiklerini, iki müşterek çocuklarının olduğunu, her ikisininde ikinci evliliği olduğunu, davalının huysuz ve küfürbaz davranışları olduğunu, en son 21 Ağustos da davacı ve çocuklarının davalının baskılarına dayanamayıp kolluğa sığındıklarını, davalıya ilişkin şikayette bulunduklarını, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarını, müşterek çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, davacı yararına 1.000,00 TL tedbir nafakasına kararın kesinleşmesinden sonra 1.250,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına, her sene enflasyon oranında arttırılmasına, her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir nafakasına, 750,00’şer TL iştirak nafakası olarak devamına, her yıl enflasyon oranında arttırılmasına, davacı yararına 50.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle;davalının davacıya hiçbir zaman aşağılamada bulunmadığını ve hakaretler etmediğini, bir gün davacının eşyalarını topladığını gördüğünü, davacının çocuklarını da alarak gittiğini, davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ile sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin davacı kadına “köpek, boşansın gitsin, orospu, babasının evine gitsin”, ” senin ağzını yüzünü si.., ananı si.., a..na koyduğum” şeklinde hakaret ve küfür içerikli laflar ettiği, ayrıca “babanın evine git, ben seni boşayacağım, boşanma davası aç, ben yeniden evleneceğim”,”ben seni aldığıma pişmanım, seni boşayacağım” dediği, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, davalı erkeğin bu davranışları ile evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kusurlu olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin yaşları ve tercihleri gözetilerek davacı annelerine verilmesine, müşterek çocuklarla davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın için 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 169 uncu ve 175 inci maddesi koşulları oluştuğundan aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müşterek çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 400,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakaların her yıl Üfe oranında arttırılmasına, davacı kadın lehine 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi koşulları oluştuğundan 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak, davacı kadına verilmesine karar verildiği görülmüştür.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer’îleri yönünden istinaf isteminde bulunmuştur.
2.Davacı kadın tazminatların ve nafakaların miktarına yönelik olarak istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı erkek; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer’îleri yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Davacı kadın; tazminatların ve nafakaların miktarına yönelik olarak temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarların yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 330 uncu, 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi ve 6098 sayılı Kanun’un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı kadın yararına 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
4. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuklar Esmanur ve Mustafa yararına hükmedilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönlerinden davacı kadın yararına BOZULMASINA,
3. Davalı erkeğin tüm, davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.