Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9242 E. 2023/116 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9242
KARAR NO : 2023/116
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkeğin vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sağlık sorunları ortaya çıktığında davalı kadının eşlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin kısmi felç geçirdiğini önemsemeyip bakımına yardımcı olmadığı hatta müvekkiline manevi şiddet uyguladığını, müvekkilinin bakımına akrabalarına ve komşularına bıraktığını, 7-8 yıl önce ortak konutu ailesini ziyaret edeceğini söyleyerek terk ettiğini, bir daha geri dönmediğini, müvekkilinin davalının eve dönmesi için çok uğraştığını ancak davalı kadından olumlu bir yanıt alamadığını iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlendikleri günden itibaren davacı erkeğin yengesinin ve yengesinin 2 kızının sürekli olarak tarafların evlerine girip çıktığını, müvekkilinin bu durumdan rahatsız olduğunu, davacının müvekkiline taş ol, hayvan, öküz diyerek hakaretlerde bulunduğunu, erkeğin yengesinin müvekkili rahatsız edecek sıklıkta sürekli tarafların evine geldiğini, müvekkiline al başını çek git buradan bu adama mı kaldın dediğini, yenge davacıdan para istediğinde davacının verdiğini, müvekkili istediğinde ise müvekkiline hakaret ettiğini, defalarca kez yenge ile davacının birlikte müvekkili ile dalga geçtiğini, davacı eşi tedavi görürken ziyaret etmek için hastaneye gittiğini, ancak davacının ve akrabalarının onu dışladığını, yanlarında istemediklerini, davacı eş taburcu olduğunda müvekkilini hiç aramadığını, müvekkilinin buna rağmen evine döndüğünü ve davacı erkeğin bakımını üstlendiğini, tüm bakım ve ihtiyaçlarını karşıladığını, davacı eşin evde çamaşır makinesi olmasına rağmen kullanma onu ellerinle yıka diyerek müvekkiline zulüm ettiğini, müvekkilinin adeta horlanan bir bakıcı ve temizlikçi gibi muamele gördüğünü, müvekkilinin yüzünün evlilik hayatı boyunca gülmediğini, sürekli ezilerek aşağılanarak ve hor görülerek yaşadığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve aylık olarak 900,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ortak konutu terk eden davalı- karşı davacı kadın eşin tam kusurlu olduğu, davacı -karşı davalı erkeğe yüklenecek bir kusur bulunmadığı, bu durumda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına olanak tanımayacak nitelikte bir geçimsizliğin bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, kadının karşı davasının reddine, kadın yararına ara kararla hükmolunan aylık 200,00 TL tedbir nafakasının devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; karşı davanın reddinin ve kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, davacı-karşı davalı erkeğin kusurlarının ispatlandığını, kendi tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin abisi ve yengesinin davalı-davacı kadına yönelik olarak, kadının abisinin de bulunduğu ortamda üzerine yürüyüp kolunu sıkmak suretiyle şiddete yönelik olarak aşağılayıcı ve hor davrandıkları, erkeğin de buna karşı kadına sahip çıkmayarak ben yarım adamım, sahip çıkamam, kendisini korusun dediğinin tanık beyanıyla sabit olduğu, erkeğin ailesinin kötü davranışları karşısında eşini korumadığı, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı; davalı-karşı davacı kadının ise eşinin kendisine sahip çıkmaması nedeniyle de olsa haber vermeksizin evden ayrıldığı belirtilerek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, gerçekleşen kusur durumuna göre her iki davanın da kabulü gerekirken kadının davasının reddine karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi ve kendi davasının reddine yönelik istinaf talebinin kabulüne, erkeğin davasındaki boşanma kararı yönünden istinaf yoluna başvurulmadığından hükmün boşanmaya ilişkin bölümü kesinleşmesi sebebiyle evlilik birliği boşanma ile sona erdiğinden kadının karşı boşanma davası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-karşı davacı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat ile boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının karşı dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle kadın lehine vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili; kararın gerekçeden yoksun olduğunu, kadının davasının kabulü konusunda verilen kararın hatalı ve kendi içinde çelişkili olduğunu, müvekkiline yüklenen kusurların ispatlanamadığını, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusursuz olduğunu, kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının oluşmadığını, kadın lehine vekalet ücreti takdir edilmesi ile müvekkili aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kadının davası hakkında kurulan hüküm, kusur belirlemesi, tazminatlar, yoksulluk nafakası, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yargılama giderleri ve vekalet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü maddesi, 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.