Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/9077 E. 2023/291 K. 18.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/9077
KARAR NO : 2023/291
KARAR TARİHİ : 18.01.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 349 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince, kadının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; eşinin sürekli alkol aldığını, evine bakmadığını, herhangi bir işte çalışmadığını, erkeğin uzun senelerdir kendisine baskı uyguladığını ve kendisini manevî olarak yıprattığını, kendisine ve müşterek çocuklarına tehdit edici sözler söylediğini ve küfrettiği için kendisinin evden ayrıldığını iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki tüm iddiaların yerinde olmadığından açılan davanın reddi gerektiğini, iddialarının tamamının iftira olduğunu, davacının başka bir erkekle evlilik dışı yaşadığını, halen dava dilekçesinde gösterdiği adreste birlikte oturduklarını, evlilik birliği içerisinde başka erkekle kaçıp, onunla birlikte kalarak zina fiilinde bulunduğunu belirterek; davacı-karşı davalı kadının davasının reddi ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereğince zina sebebiyle boşanmalarına, davalı-karşı davacı erkek lehine 75.000,00 TL manevî tazminatın yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların, kadının erkeği sevmediğini söyleyerek Mustafa isimli şahısla kaçarak birlikte yaşamaya başladığını ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, tarafların yaklaşık 1,5 yıldır bu nedenle ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğunu belirterek, davacı-karşı davalı kadının davasının reddine, davalı-karşı davacı erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi gereği zina sebebiyle boşanmalarına, 12.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; erkeğin tanıklarını tehdit ettiğini, tanıklarını bu nedenle dinletemediğini, erkeğin davasını ispat edemediğini, evlilik birliği içerisinde erkeğe ailesinden kalan mirasını ve takılarını verdiğini belirterek her iki dava yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Somut olayda davacı-davalı kadın, mahkemece 23.12.2021 tarihinde verilen kararı 03.12.2021 tarihinde istinaf etmiş, gerekçeli karar tarafına 18.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 21.03.2022 tarihinde saat 9:22’de verdiği dilekçesi ile istinaf hakkından feragat ettiğini belirterek kararın kesinleştirilmesini talep etmiş, aynı gün saat 09:51’de sunduğu dilekçesi ile ise, yanlışlıkla temyizden feragat dilekçesi verdiğini beyan ederek dosyaya daha önce sunduğu 03.01.2022 tarihli istinaf dilekçesinin istinafa gönderilmesini istemiş, her hangi bir irade bozukluğu hallerinden bahsetmemiştir. O halde hüküm davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmiş ise de; 21.03.2022 tarihinde saat 9:22’de verilen kimlik tespitli dilekçe, istinaf talebinden feragat niteliği taşıdığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 349/2. maddesi gereğince, davacı-davalının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak, buna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması uygun görülmüştür…” gerekçesi ile, 6100 sayılı Kanun’un 349 uncu maddesinin 2 nci fıkrası gereğince; davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacı-karşı davalı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı kadın temyiz başvurusunda; istinaf başvurusundaki beyanlarını tekrarla birlikte, 21.03.2022 tarihli dilekçesinde sadece boşanma kararını kesinleştirmek istediğini, aleyhine hükmedilen tazminatı kabul etmediğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık davacı-karşı davalı kadının 21.03.2022 tarihli istinaf incelemesi isteminden feragat dilekçesindeki beyanlarının istinaf hakkından feragat niteliği taşıyıp taşımadığı, hataen verilmiş kabul edilip edilemeyeceği ve feragat beyanı olarak kabulü halinde bu beyandan vazgeçmenin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 307 nci maddesi ve devamı, 349 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 353 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeler , 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesinin kararının, gerekçe bölümünün, birinci sayfasının, son paragrafında geçen “03.12.2021” tarihinin “03.01.2022” olduğunun ve “18.03.2021” tarihinin “18.03.2022” tarihi olduğunun, tarihlerin maddî hata sonucu yazıldığının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.