Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/8981 E. 2023/195 K. 16.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8981
KARAR NO : 2023/195
KARAR TARİHİ : 16.01.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer’îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile istinaf edilmeyerek kesinleşen husular hariç olmak üzere kararın kaldırılmasına, kaldırılmasına karar verilen tüm yönlerle ilgili yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca, birleşen davanın ise 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi uyarınca kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesine dayalı davası ile 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili 11.06.2019 havale tarihli dilekçesi ile eşinin birlik görevlerini yerine getirmediğini, kendisini bıçakla yaraladığını, başkalarının yanında yüzüne tükürerek küçük düşürdüğünü, uzun süre evden ayrılmalarının olduğunu, kendisini aldattığını belirterek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesi ile kadına ait cep telefonunun erkek tarafından ele geçirildiğini ve sahte delil oluşturulduğunu, kendisine ve önceki evliliğinden olma çocuğuna erkek tarafından fiziksel şiddet uygulandığını, müşterek konuttan kovduğunu, kadının kız kardeşi ile nikahsız olarak yaşamaya başladığını iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin tarafına verilmesine, lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, 750,00 TL yoksulluk ve müşterek çocuklardan her biri için 500,00 er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2021 tarih ve 2019/257 E., 2021/193 K. sayılı kararı ile, davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kardeşi ile birlikte yaşadığı, kadının ise sıklıkla başka erkeklerle telefon konuşması yaptığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine, davalı-davacı kadının tazminat talepleri ile velâyet ve iştirak nafakasına yönelik istemlerinin reddine, lehine 250,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili tarafından erkeğin kabul edilen davası, zina davası hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, velâyet, nafaka miktarı ve vekâlet ücreti yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarih ve 2021/2543 E., 2021/3527 K. sayılı kararı ile davalı-davacı kadının istinaf itirazlarının kabulüne, davalı-davacı kadının zina ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talepleri hakkında karar verilmeyerek uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek önemli delillerin toplanmadığından bahisle kararın istinaf edilen yönlerden kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin davasının TMK 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüne, kadının birleşen 4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesine dayalı davasının kabulüne, kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesine dayalı davası ve 166 ncı maddenin birinci fıkrasına dayalı davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müşterek çocukların velâyetinin babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki tesisine ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminat ile 400,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilerek, kadının velâyet ve iştirak nafakasına ilişkin talepleri reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararın gerekçesinde davacı-davalı erkeğin, davalı-davacı kadının kız kardeşi ile beraber yaşamak suretiyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle zina şartlarının gerçekleştiği, kadının ise başka erkeklerle sıkça telefon görüşmeleri yaparak güven sarsıcı davranışta bulunduğu, böylelikle davacı-davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır, davalı-davacı kadının ise az kusurlu olduğu olduğu yönünde değerlendirmede bulunmuştur.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-davalı erkek vekili, kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı değerlendirilerek davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili, temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili; evlilik birliği boyunca sadakatsiz davranan tarafın kadın olduğunu, sebepsiz yere evden ayrıldığını, davalı-davacı kadının kardeşinin çocuklarının bakımını üstlenmek üzere müşterek haneye geldiğini zamanla aralarında gönül ilişkisinin başladığını, bu süreçlerin yaşanmasında davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğunu beyanla, kusur belirlemesi, kadın lehine tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu ve 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.