YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8926
KARAR NO : 2023/600
KARAR TARİHİ : 15.02.2023
MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili, evlilik birliği içinde 1/2 şer hisseli olarak davalı eş ve kardeşi adına edinilen taşınmazın edinilmiş mal olduğunu belirterek davalı eş adına olan 1/2 hissenin müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 25.07.2019 tarihli ıslah dilekçesinde; taşınmazın edinilmiş mal olduğunu, tapu iptali ve tescil talebinin, katılma alacağı ve değer artış payı alacağına ilişkin belirsiz alacak davası niteliğinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak davası olarak ıslahı ile, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalı adına kayıtlı 6899 parselde kayıtlı taşınmazın 1/2 hissesinin değerinin bilirkişi marifeti ile tespitiyle şimdilik 250.000,00 TL katılma ve değer artış payı alacağının tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalıya ıslah dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı ıslah dilekçesine karşı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazın bedelinin davalının ailesi tarafından ödendiğine ilişkin delil olmadığı, taşınmazın edinilmiş mal olduğu, davalının hisse değerinin 1/2’si olan 406.060,50 TL davacının katılma alacağının olduğu, taleple bağlı kalınarak 250.000,00 TL alacağın karar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 1/2 hissenin iptal ve tescilini istediğini, cevapla taşınmazın davalının babasınca alındığını, ayın istenemeyeceğini bildirdiklerini, 19.07.2019 celsede davacı vekilinin iptal tescil istediğini bildirdiğini, bu halde davanın reddi gerekirken, ıslah için süre verildiğini, mahkemenin davacı tarafı ıslah için yönlendirdiğini, dava konusunun davalının babası tarafından alındığını, satış bedelinin anne ve babası tarafından ödendiğini, kişisel mal olduğunu, 6899 parselin 14.01.2008 tarihinde alınmış olduğu, bedelinin davalının babası .’in … Bankası hesabından 14.01.2008 tarihinde çekilen 74.500,00 TL ve annesi … …’in … Bankası hesabından aynı gün çekilen 253.750,00 TL ile ödendiğini, dekontların sunulduğunu, cevap dilekçesinde davalının hesap hareketleri incelendiğinde böyle bir para olmadığının anlaşılacağının beyan edildiğini, taşınmazın edinilmesi için verilen paranın bağış mahiyetinde olduğunu, müvekkilinin anne ve babasının sağlıklarında alınıp çocuklarına paylaştırıldığını, banka kayıtları celp edilerek ve gerekirse tanık dinlenerek karar verilmesi gerekirken usul, yasa, hakkaniyet ve adalete aykırı karar verildiğini, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya ve ıslaha cevap dilekçesinde ve usulüne uygun sürelerde kişisel mal savunmasının inceleme dışı tutulmasında isabetsizlik olmadığı, davalı tarafından kişisel mal savunmasına yönelik iddiaların savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davalı tarafından bu konuda yapılmış usulüne uygun ıslah işlemi de olmadığı gerekçesiyle taşınmazın sürüm değerinin yarısı oranında katılma alacağının belirlenmesinin usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil talep ettiğini, bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken davacıya talep etmediği halde ıslah için süre verildiğini, Mahkemece davacının ıslaha yönlendirilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın kişisel mal olduğunu, taşınmaz bedelinin müvekkilinin anne ve babası tarafından karşılandığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, cevap dilekçesinde kişisel mal savunmasında bulunduklarını, ödeme belgelerinin her zaman sunulabileceğini, banka kayıtları celp edilerek ve gerekirse tanık dinlenerek karar verilmesi gerekirken usul, yasa, hakkaniyet ve adalete aykırı karar verildiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek bozma talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ıslah dilekçesinin usulüne uygun olup olmadığı, savunmanın genişletilmesi yasağı ve kişisel mal savunması noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun’un 25 inci maddesi, 141 inci maddesi, 186 ncı ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.