Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/8654 E. 2023/153 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8654
KARAR NO : 2023/153
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tedbir nafakası ve karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1-Davacı vekili dilekçesinde, davalı kocanın ev alışverişleri için kullanılan kredi kartını bloke ederek davacı kadına ekonomik şiddet uyguladığını, evi terke zorladığını, bu sebeple davalı hakkında şikayette bulunulduğunda ceza kovuşturmaları başlatıldığını, bu sebeple ayrı yaşama hakkına kavuşan davacı lehine 2.000 TL tedbir nafakası takdirine karar verilmesini talep etmiştir.

2- Davacı kadın vekili birleşen dava delikçesinde; asıl davada ileri sürülen olaylarden bahsedilerek tarafların evlilik birlinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili yararına 2.000,00 TL yoksulluk nafakası ile, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı vekili dilekçesinde, iddiaların doğru olmadığını, evin ihtiyaçları için davacı tarafından kendi el yazısı yazılarak davalıya verildiğini, ihtiyaçların bu şekilde karşılandığı, hatta davacının önceki evliliğinden olan kızının yüksek öğrenim giderlerinin dahi banka yoluyla karşılandığını, davalı hakkında davacıya hakaretten soruşturma başlatıldığını, ancak kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, bunun dışında ceza dosyası olmadığını, kredi kartının bloke edilmesi olayında kartın davacıya verilmesine rağmen bayram dönüşü müşterek haneye gelen davacıdan kartı ihtiyaç için talep etmesine rağmen davacının olumlu olumsuz bir tepkisi olmadığından kartın evde düşmüş olabileceği ihtimali ile evde aramasına rağmen bulamayınca kaybolduğu ihtimali ile bloke konulduğunu, sonradan bu karttan davalıdan habersiz çeyizlik halı alındığını banka ile bağlantı kurulunca haberdar olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında karşı davalı kadının karşı davacı kocanın önceki evliliğinden olan çocuklarını müşterek hanede istememesi, eve gelmelerini engellemesi, eve geldiklerinde de tartışmalar çıkarması, bu çocukların tarafları davet ettiklerinde karşı davalı kadının çeşitli bahaneler ile kabul etmeyerek … ya kızının evine gitmesi, karşı davacı kocayı akrabaları ile görüşmesini engellemesi tartışmalarda karşı davacıya küfür ve hakaretlerde bulunması, tartışmalarda ev eşyalarına zarar vermesi, cinsel beraberlikten kaçınması nedeniyle tarafların evlilik birlinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili yararına 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı kadının karşı davacının yakınları ile görüşmekten kaçındığı karşı davacının da görüşmesine karşı çıktığı;çıkan tartışmalarda, davalı kocanın şiddet uyguladığı, harcamalar konusunda davalı kocanın davacı kadını sürekli baskı altında tutarak, ekonomik şiddet uyguladığı,sürekli davacı yakınlarını arayıp “alın bunu götürün” şeklinde taleplerde bulunduğu, davacı tanıklarınca da dile getirildiğinden sürekli ayrılmayı dile getiren ve davacının müşterek haneden gitmesi konusunda tavır alan son olayda, davacının eşyalarının kapı önüne koyan, davalı kocanın bu şekilde daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile; asıl davanın kısmen kabulü ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, birleşen karşılıklı davaların ayrı ayrı kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası boşanmalarına, boşanmakla yoksulluğa düşen, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve karşı davacı erkeğin fer’î taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı erkek; tedbir nafakası konulu asıl davanın kabulü, birleşen davada kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve fer’î talepler yönünden , davacı-karşı davalı kadın ise asıl davada nafaka miktarı, erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle tarafların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı vekili temyiz dilekçesinde kadının boşanma davasının kabulü, kusur, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava; 4721 sayılı Kanun’un 197 nci maddesine dayalı tedbir nafakası; birleşen dava; 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer’i niteliğindeki taleplere ilişkindir. Uyuşmazlık kadının davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesinin nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.