Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/8225 E. 2023/5915 K. 05.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8225
KARAR NO : 2023/5915
KARAR TARİHİ : 05.12.2023


MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/399 E., 2022/904 K.


..

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemlik 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/177 E., 2021/835 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2021 tarihli gönderme kararından sonra yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı erkeğin yargılama sırasında 05.12.2020 tarihinde vefat etmesi sebebiyle her iki dava hakkında da karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesi hükmü uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda … …’in kusurlu olmadığının tespitine ve fer’îlerine karar verilmiştir.

Kararın bir kısım mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bir kısım mirasçılar vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı bir kısım mirasçılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 05.12.2023 gününde temyiz eden davalı-davacı … mirasçıları vekili Avukat … ile karşı taraf … … vekili Avukat … geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1…. kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, ekonomik, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2…. kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevini ihmal ettiğini, ekonomik, fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, iftira attığını, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2002 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, kadının, hakaret ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, iftira attığını, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 26.11.2019 tarih ve 2018/134 Esas, 2019/549 Karar sayılı kararıyla erkeğin, kadına hakaretler ettiği, aile arasında kalması gereken mahrem konuları başkaları ile paylaştığı, cinsel, fiziksel ve duygusal şiddet uyguladığı bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 60.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili her iki dava ve fer’îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adiye Mahkemesinin 01.03.2021 tarih ve 2020/644 Esas, 2021/298 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı-davacı erkek vekili tarafından 12.03.2020 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu, erkeğin ise 05.12.2020 tarihinde vefat ettiği, taraflar arasındaki evliliğin ölüm ile sona erdiği, 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesi hükmü uyarınca erkek mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devam etme hakları bulunduğu belirtilerek; davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, erkek mirasçılarına tebligat yapılarak davayı kusur belirlemesi yönünden takip edip etmeyecekleri konusunda beyanda bulunmak üzere süre verilmesine, mirasçılardan birinin dahi kusur belirlemesi yönünden davaya devam edeceğini açıklamaları durumunda yargılamaya kusur tespiti yönünden devam edilmesine, gerekçede belirtilen eksiklik giderilmek üzere kararın kaldırılarak dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, kadının önceki evliliğinden olan kızına cinsel taciz eyleminde bulunduğu, kadına sürekli olarak hakaret ettiği, kadını eleştirdiği, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin 05.12.2020 tarihinde vefat ettiği ve her iki davanın konusuz kaldığı dikkate alınarak asıl dava ve birleşen dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesi hükmü uyarınca kadının kusurlu olmadığının tespitine, kadın yararına hükmedilen aylık 800,00 TL tedbir nafakasının erkeğin vefat ettiği 05.12.2020 tarihine kadar devamına, tarafların tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına her iki dava yönünden ayrı ayrı maktu vekâlet ücreti ile her iki dava yönünden yapılan yargılama giderlerinin mirasçılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım mirasçılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım mirasçılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk karara karşı erkeğin kabul edilen boşanma yönünden istinaf itirazı olmadığı ve boşanmanın kesinleştiği, evlilik birliğinin boşanma ile sona erdiği, tarafların fiilen de bir araya gelmediği, boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinin hatalı olduğu, kadının, erkeğin mirasçısı olarak kabul edilemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve erkeğe yüklenecek kusurlu davranışın bulunmadığı, birleşen davanın kabulü ile asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk kararın erkek vekili tarafından her iki dava ve fer’îleri yönünden istinaf edildiği, taraflar arasındaki boşanma kararının kesinleşmediği, erkek eşin yargılama sırasında 05.12.2020 tarihinde vefat ettiği, 4721 sayılı Kanun’un 181 inci maddesi hükmü uyarınca sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği, bir kısım erkek mirasçılarının davaya kusur tespiti yönünden devam ettikleri, İlk Derece Mahkemesi tarafından sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun bulunmadığı yönünde hüküm kurulmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın erkek vekili tarafından istinaf edildiği, kadın vekilinin kusur belirlemesi yönünden istinaf itirazı olmamasına rağmen erkeğin usuli kazanılmış hakkına aykırılık oluşturacak şekilde ikinci kararla erkeğe, kadının önceki evliliğinden olan kızına cinsel tacizde bulunduğu ve kadına ekonomik şiddet uyguladığı vakıasının kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu belirtilerek; bir kısım mirasçılar vekilinin kusur tespitine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile erkeğe kusur olarak yüklenen kadının önceki evliliğinden olan kızına cinsel tacizde bulunduğu ve kadına ekonomik şiddet uyguladığı vakıalarının karar gerekçesinde çıkarılmasına, bir kısım mirasçılar vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım mirasçılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve fer’îleri istemine ilişkin davada, davalı-davacı erkeğin yargılamanın devamı sırasında ölümü üzerine taraflar arasındaki evlilik birliğinin boşanmayla mı yoksa ölümle mi sona erdiği, her iki davanın konusuz kalıp kalmadığı, sağ kalan kadın eşten kaynaklanan ve geçimsizliğe sebep olan bir kusurun ispat edilip edilmediği, kanuna uygun hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım mirasçılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin mirasçılardan alınarak Cennet’e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.