Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/8049 E. 2023/5716 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/8049
KARAR NO : 2023/5716
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/583 E., 2022/925 K.
KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasından dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden … vekili Av. …’ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Karşı taraf davalı … vekili Av. … geldi. Usul ve kanuna uygun bulunmayan ve belgelendirilmeyen mazeretin reddine karar verildi açık duruşmaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, kadının zor zamanlarında yanında olmadığını, bazı günler aile konutuna uğramadığını, şiddet, hakaret ve kötü muamelede bulunduğunu, ev aletinin kablosuyla müvekkilini boğup öldürmeye çalıştığını, bu birlikteliği maddî çıkar ve kadının kariyerinden maddî olarak istifade etmek için gerçekleştirdiğinin sabit olduğunu, sosyal medyada kendisini gizleyen bir şahsın erkeğin başka bir kadınla çektirdiği fotoğrafları gönderdiğini, erkeğin bir kadınla imam nikahıyla evlendiğini, tehdit mesajları gönderdiğini, psikolojik baskı uyguladığını, yalan söylediğini belirterek terditli olarak zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; eşinin isteği üzerine hukuk eğitimiyle ilgili yurt dışında olduğu esnada dava açıldığını, adresinin eşi ve kızında olduğunu, duyulmamış tabela gazetesinde ilan edildiğini, ek süre verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili yasal süresinden sonra sunduğu dilekçesinde; davanın reddine, erkek lehine yasal faiziyle birlikte aylık 10.000,00 TL nafakaya, 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.06.2019 tarihli ve 2017/574 Esas, 2019/502 Karar sayılı kararıyla; ispatlanamadığından davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili davanın reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.06.2020 tarihli ve 2019/2250 Esas, 2020/884
Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin sadakatsiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 30.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili davanın zinadan kabul edilmemesi ve tazminatların miktarı yönünden; davalı erkek vekili ise hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 24.03.2021 tarihli ve 2021/724 Esas, 2021/2593 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayanağı olan soruşturma dosyasında üçüncü kişi … isimli şahsın soyut şikayet beyanı dışında hiçbir delil olmadığı, davalı erkeğin soruşturma kapsamında verdiği ifadesinde müştekiyi tanımadığını beyan ettiği ve sonuç olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleştiği, bu nedenle davalı erkeğin sadakatsiz davranışlarda bulunduğu ve evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı hususunun usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığı, davanın reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bozulmasına, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin 10.06.2021 tarihli ve 2021/643 Esas, 2021/964 Karar sayılı kararıyla; Davacı kadının 4721 sayılı Kanun’un 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddelerine dayalı olarak açtığı boşanma davalarının reddine yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2.Dairenin 08.02.2022 tarihli, 2021/7445 Esas, 2022/1009 Karar sayılı kararı ile; Bölge Adliye mahkemesince Yargıtay bozma ilamı üzerine yapılan yargılamada, bozma ilamına uyulduğunun belirtildiği, Bölge Adliye Mahkemesince uyulduğu belirtilen Yargıtay bozma ilamı uyarınca yeni bir hüküm tesis edilmesi gerektiği, verilecek yeni kararın İlk Derece Mahkemesi kararının istinaf kanun yolu incelemesi niteliğinde olmayıp münhasıran Yargıtay bozma ilamı kapsamında hüküm tesisinden ibaret olduğu, buna karşın Bölge Adliye Mahkemesince istinaf incelemesi yapıldığı yönünde yanılgılı değerlendirme sonucu İlk Derece Mahkemesi kararına atıf yapılarak istinaf taleplerinin reddi şeklinde hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dilekçesinde dayandığı çekişmeli vakıalar ile sunulan delillere göre kadın tarafından erkek için öne sürülen zina, hayata kast ve pek kötü muamele ile evlilik birliğinin sarsılmasına yönelik iddia ve vakıaların delili olarak gösterilen ceza dosyaları, tarih ihtiva etmeyen fotoğrafların iddiaları kanıtlayan başkaca bir delilin sunulmaması nedeniyle kusur belirlemesinde nazara alınmayarak erkeğe kusur yüklenmemesi ve kadının iddialarını ispat edememesi nedeniyle de yasal koşulları gerçekleşmeyen davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, davanın ispatlandığını, davanın ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmemesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava dosyasının erkeğin açtığı dava ile birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uygun karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 161 inci, 162 nci ve 166 ncı maddeleri

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.