Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/6935 E. 2023/684 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6935
KARAR NO : 2023/684
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; tarafların boşanma davasının derdest olduğunu, erkeğin evlilik birliği içinde ziynetleri ev alacaklarını söyleyerek eşinden aldığını ancak ev alınmayınca bedeli olan 44.250,00 TL’nin 2017 yılının ekim ayında kadının altın hesabına gönderildiğini, akabinde erkeğin ziynetleri geri vereceğini söylemesi üzerine toplamda 45.000.00 TL’nin erkeğin hesabına havale edildiğini, ziynetlerin bağışlama amacıyla verilmediğini, ziynetlerle sanal para alındığı iddiasının doğru olmadığını, sanal paranın birlik içindeki yatırımlarla alındığını ve bu nedenle kadın tarafından mal rejimi davasında talep edildiğini iddia ederek; her biri 25’er gram 12 adet 22 ayar bilezik ve 26 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde dava tarihindeki bedeli üzerinden işleyecek yasal faizi ile birlikte, şimdilik 1.000,00 TL bedelinin ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili, ıslah dilekçesi ile ziynet alacağının bedelini 154.380,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; kadına düğünde 12 adet bilezik takıldığını, düğünde takılan çeyreklerle 2 bilezik daha alındığını, taraflar Karapınar’da görev yaparken 2 bileziğin bozdurularak kredi kartı borçları ile kadının öğrenim kredisi borcunun ödendiğini, kalan 12 bileziğin kadın tarafından bozdurularak bedelinin bankaya yatırıldığını, erkeğin sanal paraya yatırım yapmak istemesi üzerine kadının erkeğe 45.000,00 TL gönderdiğini, akabinde sanal paranın değer kaybettiğini, tarafların ortak yatırımlarının zararının da ortak olacağını, kadının mal rejimi davasında 45.000,00 TL ile alınan sanal parayı talep etmişken, işbu davada da sanal para için bozdurulan altınları talep ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının dosya kapsamı ve tanık beyanları ile iddiasını ispatladığı, mal rejimi davasında kadının sanal para yatırımı nedeniyle alacak talebinde bulunduğu ancak sanal para yatırımı için ziynetlerin bozdurulduğu iddiasının bulunmadığı gerekçesi ile; davanın kabulü ile 12 adet 22 ayar, toplam 300gr burma bilezik ile 26 adet çeyrek altının erkek tarafından kadına aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde, 1.000,00 TL’si için dava tarihi olan 11.09.2020 tarihinden, kalan 153.380,00 TL’si için ıslah tarihi olan 28.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 154.380,00 TL ziynet bedelinin kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap ve ikinci cevap dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, çeyrek altınların bozdurularak 2 adet bilezik alındığı ve 2 adet bileziğin de bozdurularak kredi kartı borçlarının ve kadının öğrenim kredisi borçlarının ödendiği ve kadının gönderdiği para ile ortak alınan karar ile sanal para alındığı hususunda yemin teklif etme hakkının hatırlatılmamasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozdurulduğu iddia edilen çeyrek altınlarla alındığı söylenilen bilezikler ile bir kısım borçların kapatılması ve davacının rızası ile sanal para alındığı yönündeki iddia için yemin delilinin hatırlatılmasına gerek olmadığı, zira erkeğin, kadının bu harcamalar yapılırken paraların bir daha geri istememek üzere verildiğini iddia etmediği, iddia edildiği üzere bir kısım borçlar ve sanal para için kullanılan paranın kadının rızası ile kullanılmasının erkeği iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2014/20259 Esas, 2015/4793 Karar sayılı ilâmında da bu hususun açıkça belirtildiği, kadının tasfiye davasındaki dava dilekçesinde talep etmemesine rağmen, cevaba cevap dilekçesinde sanal para hesabındaki para yönünden tasfiye talep ettiği, dosyaya sunduğu cevaba cevap dilekçesinde sanal para hesabının altınlarla ilgisinin olmadığını ve bunun birikimlerle alındığını iddia ettiği, dolayısıyla mükerrer talepten bahsedilemeyeceği gibi tasfiye davasında sanal para hesabındaki paranın altınlarla alındığı kabul edilse dahi istinafa konu işbu dosyada verilen kararın mükerrer tahsile sebebiyet verilmemesi adına tasfiye davasında verilecek kararda dikkate alınacağı, kadının hesabından erkeğin hesabına para gönderildiğinin davalının da kabulünde olması, bunun rıza ile gönderilmiş olmasının erkeği iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, erkeğin bu paralar gönderilirken kadının bir daha geri istememek üzere gönderdiğini de iddia etmemesi sebebi ile kadının işbu davadaki iddiasının ispatlandığı, bu nedenle davanın kabulünde isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile; davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının ziynet alacağı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı ve erkeğe yemin teklif etme hakkının hatırlatılmamasının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 176 ncı, 190 ıncı, 225 inci, 226 ncı maddeleri, 227 nci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1 inci, 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı, 230 uncu ve 236 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta; davalı erkek kadına düğünde 12 adet bilezik takıldığını, ayrıca düğünde takılan çeyrek altınlarla 2 adet bilezik daha alındığını, 2 bileziğin bozdurularak kredi kartı borçları ile kadına ait öğrenim kredisi borcunun ödendiğini, kalan 12 bileziğin kadın tarafından bozdurularak bedelinin bankaya yatırıldığını, erkeğin sanal paraya yatırım yapmak istemesi üzerine kadının erkeğe 45.000,00 TL gönderdiğini, kadının mal tasfiyesi davasında da ziynet eşyalarının bedeli ile alınan sanal para yönünden talepte bulunduğunu iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, kadının ziynet alacağı davasını ispatladığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar vermiş ve Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin kabul edilen ziynet alacağı davasına ilişkin istinaf itirazları reddedilmiştir.

Davalı erkek ziynetlerle ilgili iddialarını dosya kapsamındaki delillerle ispatlayamamıştır. Ne var ki, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde ziynetler hakkındaki iddiaları ilgili olarak yemin deliline dayanmıştır. 6100 sayılı Kanun’un 227 nci maddesinin birinci fıkrasına göre, uyuşmazlık konusu vakıanın ispatı için yeminden başka delili olduğunu beyan etmiş olan taraf dahi yemin teklif edebilir. O halde, davalı erkeğe ziynetlerle ilgili iddiaları yönünden diğer tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, karşı tarafın teklif olunan yemini edaya hazır olduğunu bildirmesi halinde, yemin teklif edilen tarafın usulünce yemine davet edilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkeğe yemin teklif etme hakkının hatırlatılmaması yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı erkeğe yemin teklif etme hakkının hatırlatılmaması yönünden BOZULMASINA,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.