Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/6811 E. 2023/599 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6811
KARAR NO : 2023/599
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin evlilik süresince el emeği ile para biriktirdiğini ve bu parayı davalıya verdiğini, evliliğin ilk zamanlarında menkul ve gayrimenkulü olmayan davalının yıllar sonra gayrimenkul ve araba aldığını, müvekkilin malların alınmasına katkısı olduğunu, düğünde takılan ziynet eşyalarını, biriktirdiği harçlıklarını ve el emeği ile aldığı altın birikimlerini vererek TOKİ’den ev alındığını, davalının Emniyet Müdürlüğü’nden emekli olduğunu, emeklilik ikramiyesini evine ve çocuklarına harcamadığını, müvekkilinin yasa gereği hakkının olduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı tutularak edinilmiş mallara katılma alacağından dolayı 10.000,00 TL’ nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini karar verilmesini talep etmiş; davacı vekili 06.04.2016 tarihli dilekçesinde talep miktarını toplam 93.511,00 TL’ ye yükseltmiştir.

II. CEVAP
Davalı asıl, dava konusu 2260, 2261 parsel sayılı taşınmazları 1994 yılında alındığını, edinilmiş mal olmadığını, dava konusu 23 HU 879 plakalı aracın daha önce satılmış olan araçlardan sonra yerine gelen … olduğunu, önceki araçların kişisel malı olduğunu, davacının ziynet eşyalarını almadığını, davacının ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü, TOKİ’deki evi babasının yardımı ile aldığını, emekli tazminatının tamamını çocukların eğitimi ve düğününe harcadığını, davacının ihtiyaçları içinde bu parayı kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 07.04.2016 tarihli ve 2013/572 Esas- 2016/227 Karar sayılı kararı ile, 01.01.2002 öncesi davalı adına tescil edilen taşınmazlar nedeniyle davacının katılma alacağı hakkı bulunmadığı, 01.01.2002 sonrası edinilen mallarda 1/2 oranında alacak hakkı olduğu gerekçesiyle TOKİ’den edinilen taşınmaz nedeniyle 47.264,00 TL, … nedeniyle 13.000,00 TL, emekli ikramiyesi nedeniyle 33.247,00 TL olmak üzere toplam 93.511,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresin içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarihli ve 2018/9294 Esas, 2019/2843 Karar sayılı ilamı ile emekli ikramiyesinin mevcut olduğu kabul edilerek emekli ikramiyesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 219 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarında kişisel mal ve edinilmiş mal miktarlarının belirlenerek sonucuna göre katılma alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, emekli ikramiyesinin edinilmiş mal kısmının 44.695,33 TL, kişisel mal kısmının 20.863,55 TL olduğu gerekçesiyle TOKİ’den edinilen taşınmaz nedeniyle 47.264,00 TL, … nedeniyle 13.000,00 TL, emekli ikramiyesi nedeniyle 22.347,66 TL olmak üzere toplam 82.611,66 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, bozma kapsamı dışında kalan TOKİ’de bulunan taşınmaz ve … nedeniyle hükmedilen alacağın kesinleştiği, alacağın bozma kapsamında kalan kısımları yönünden faizin ilk karar tarihinden itibaren olması gerektiği belirtilerek usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma kapsamı dışında kalan kısımların kesinleşip kesinleşmediği ve usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Kanun’un 219 uncu maddesi, 228 inci maddesinin ikinci fıkrası, 231 inci maddesi, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin birinci fıkrası, 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukuken imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davacı lehine hükmedilen alacak, artık değere katılma alacağı niteliğindedir. 4721 sayılı Kanun’un 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay’ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

3.Somut olayda, Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmaz ve … yönünden bozma öncesi verilen 07.04.2016 tarihli ilk kararda tasfiye gerçekleşmiş olup usuli kazanılmış haklar da göz önünde bulundurulduğunda tasfiye tarihinin bozma öncesi 07.04.2016 tarihli ilk karar tarihi olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece, taşınmaz ve araca yönelik belirlenen katılma alacağına tasfiye tarihi olan 07.04.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir..

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı kadın vekilinin faize yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “karar tarihinden itibaren” ibaresinin çıkartılarak yerine “… ve taşınmaz yönünden olan toplam 60.264,00 TL’sine ilk karar tarihi olan 07.04.2016, emekli ikramiye yönünden olan 22.347,66 TL’sine işbu karar tarihi olan 25.05.2021 tarihinden itibaren” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.