Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/6805 E. 2023/5801 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6805
KARAR NO : 2023/5801
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1615 E., 2022/824 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/970 E., 2020/206 K.

Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın katılma alacağı yönünden kabulüne, katkı payı alacağı talebinin reddie karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1991 yılında evlendiklerini, ortak bir çocukları bulunduğunu, evlilik birliği içerisinde tamamen müvekkilinin emeği ve katkıları ile İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, …mahallesi, 185 pafta, 1038 ada, 85 parsel’de kayıtlı arsa, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2365 parsel, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2366 parsel, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 23 nolu bağımsız bölüm ve İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 24 nolu bağımsız bölümün satın alındığını ve davalı adına tescil edildiğini, müvekkilinin bu taşınmazlara edinilmesine ve bilahere iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 20.000,00 TL alacağının, tasfiyenin sona ermesinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile davalından tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 16.01.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile katılma alacağı talebini yasal faizi ile birlikte 1.711.824,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde davacının müvekkiline maddî ve manevî olarak herhangi bir katkısı olmadığını, tüm birikimlerin davalının çalışması ve emeği ile elde edildiğini, taşınmazların evlilik içinde edinilmediğini, aile şirketi niteliğindeki …Dış Tic. Ltd. Şti.nin gelirleriyle edinilen … 14473 parselin 1993 yılında şirket ortağı Remzi’nin oğlu …adına tescil ettirildiğini, 2006 yılında da yükleniciye verilerek 23, 24 ve 25 bağımsız bölüm numaralı dairelerin edinildiğini, şirket geliri ile edinilen arsadan gelen bu 3 dairenin, o tarihte şirketin faal olmaması nedeniyle şirket ortağı davalı adına tescil ettirildiğini, bu durumda taşınmazların kişisel mal olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, …mahallesi, 185 pafta, 1038 ada, 85 parsel’de kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın, 01.01.2002 yılına kadar geçerli olan “Mal Ayrılığı Rejimi”‘nin geçerli olduğu dönemde satın alındığı, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2365 parsel, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2366 parsel, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 23 nolu bağımsız bölüm ve İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 24 nolu bağımsız bölümün taraflar arasında ‘Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi”nin geçerli olduğu dönemde satın alındığı, bilirkişisi tarafından hazırlanan, 27.05.2019 tarihli raporda keşif tarihi itibariyle, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, …mahallesi, 185 pafta, 1038 ada, 85 parsel’de kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın değerinin 2.943.500 TL olduğu, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2365 parsel’de kayıtlı taşınmazın değerinin 3.567.200 TL olduğu, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2366 parsel’de kayıtlı taşınmazın değerinin 3.103.750 TL olduğu, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 23 nolu bağımsız bölüm’de kayıtlı taşınmazın değerinin 600.000 TL olduğu, İstanbul ili, … İlçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 24 nolu bağımsız bölüm’de kayıtlı taşınmazın değerinin 600.000 TL olduğu hususlarının belirtildiği, hesap uzmanı bilirkişisi tarafından hazırlanan, 22.07.2019 tarihli kök ve 30.10.2019 tarihli ek raporları da göz önüne alınarak, İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, …mahallesi, 185 pafta, 1038 ada, 85 parsel’de kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın edinme tarihinin 26.06.1996 olduğu, bu nedenle davacının katılma alacağından söz edilemeyeceği, İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi,… Çiftliği mevkii, 2365 ve 2366 parsel’de kayıtlı bulunan arsa niteliğindeki taşınmazların edinme tarihinin 12.04.2013 olduğu, davalının her iki taşınmazda da 1/3 hisse payına sahip olduğu, kanun gereği bu taşınmazlarda davacının toplamda 1.111.824,99 TL katılma alacağı bulunduğu, İstanbul ili, … ilçesi, … mahallesi, 14473 parsel, B Blok, 23 ve 24 nolu bağımsız bölümler’de kayıtlı bulunan taşınmazların edinme tarihinin 21.10.2009 olduğu, kanun gereği bu taşınmazlarda davacının toplamda 600.000,00 TL katılma alacağı bulunduğu, taşınmazların alımında katkısı olduğu hususunda somut deliller sunmadığından ve tanıklarının duyuma dayalı beyanlarda bulunmasından, davacının katkı payı alacağından söz edilemeyeceği, dava konusu taşınmazın değer tespitine ilişkin 27.05.2019 tarihli gayrimenkul değerleme bilirkişisi raporu ve sonrasında alınan 22.07.2019 tarihli kök ve 30.01.2019 tarihli ek hesap bilirkişi raporlarının, ayrıntılı ve gerekçeli şekilde hukuka uygun olarak düzenlenmekle, davacının dava dilekçesine ve 16.01.2020 tarihli ıslah dilekçesine göre, 1.711.824,99 TL katılma alacağının bulunduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 1.711.824,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 01.01.2002 öncesi edinildiğini, kişisel mal olduğunu, ancak yerel mahkemece tapu kayıtlarının evveliyatları getirtilmediği için bu hususun gözden kaçırıldığını, vekil edeninin yakın akrabaları ile birlikte ticaretle uğraştığını, kazançlarını taşınmaz alarak değerlendirdiklerini ve inançlı işlem yaparak uygun olan kişi adına tescil edildiğini, 01.01.2002 sonrasında ise ivazsız olarak yeğeni …ve eniştesi …’den iade alındığını, bu haliyle de kişisel mal olduğunu, nitekim tanıkların da bunları doğruladığını, dava konusu 23 ve 24 bağımsız bölüm numaralı dairelerin de aynı şekilde 1993-94 yıllarında şirket geliriyle alınan ve şirket ortağı …adına tescil edilen arsanın yükleniciye verilmesi suretiyle edinilen 6 daireden davalıya 2 adet daire düştüğünü ve diğer şirket ortaklarından ivazsız olarak iade alınması nedeniyle kişisel mal olduğunu, taşınmazların değerlerine dair raporlardaki görüşlerin afaki olduğunu, emsale dayanmadığını, şirket ortaklığı sembolik olan ev hanımı davacı kadının katkı payı alacağı olmadığına dair tespit ve kararın yerinde olduğunu, ancak yukarıda da açıkladıkları üzere kişisel mal niteliğindeki taşınmazlardan davacı yararına katılma alacağı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehlerine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yazışma ile temin edilen Ticaret Sicil kayıtlarına göre davada sözü edilen …Dış Tic. Ltd. Şti’nin 31.07.1992 tarihinde davalı ve iki amcası ile birlikte eşit hisselerle kurulduğu, 08.04.2005 tarihinde davacı …’nin şirkete 100 üzerinden 33 payla ortak olduğu, 18.08.2005 tarihi itibarı ile şirketin 67 pay davalıya, 33 pay ise davacıya ait olacak şekilde taraflar adına tescil edildiği, 30.12.2008 tarihinde ise (0) bakiye ile tasfiye edildiği, davalı tarafça kişisel mal savunmalarının kanıtlanamamadığı, aynı şekilde 1038 ada, 85 parsel’de kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmazın 1996 yılında davalıya eniştesi ve amcasının oğlu tarafından bedelsiz devir yapıldığı ya da inançlı işleme konu edildiği iddialarının da kanıtlanamadığı, şirket ve tapu kayıtlarında davaya konu taşınmazların şirket adına tesciline rastlanmadığı, 2365 ve 2366 parsel sayılı taşınmazlarla 14473 parselde bulunan 23 ve 24 bağımsız bölüm numaralı taşınmazların ise edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde edinildiği, kişisel mal savunmalarının kanıtlanamadığı, bu durumda 1038 ada 85 parsel yönünden edinim tarihi ve talebin niteliği gereği davacının tasfiye alacağının bulunmadığı, edinilmiş mal niteliğindeki diğer taşınmazların tasfiye anındaki sürüm değerlerinin artık değer olarak kabulü suretiyle yarısı oranında katılma alacağının bulunduğu, sonuç olarak 1.711.824 TL katılma alacağı olduğu, aynı gerekçelerle yerel mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı adına kayıtlı taşınmazlardan davacı tarafın katılma alacağı bulup bulunmadığı, taşınmazların iktisap tarihi ve sebebi ile kişisel mal niteliğinde olup olmadığı, davacı kadının katılma alacağının hesaplanması noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve a katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen …, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.