Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/6424 E. 2022/7549 K. 27.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6424
KARAR NO : 2022/7549
KARAR TARİHİ : 27.09.2022

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu’nun 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası, ilk derece mahkemesinin 26/12/2019 tarihli kararı ile reddedilmiş, karara karşı davacı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince verilen 09/07/2021 tarihli karar ile davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının tamamını kaldırılarak yeniden hüküm kurmuş ve erkeğin davasını kabulüne ve ferilerine karar vermiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen bu karara karşı davalı kadın temyiz talebinde bulunmuş ve Dairemizin 21/12/2021 tarih, 2021/7539 Esas ve 2021/9869 Karar sayılı kararı ile “ Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı tanıkları, davalı kadına ait telefonda resim ve yazışmalar gördüklerini beyan etseler de davacı erkeğin duruşmadaki “ kadının telefonuna “disk digger” isimli programı kurduğu, telefondaki silinen kayıtları geri getirdiği” beyanı dikkate alındığında erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı olarak elde edilen delil niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, hukuka aykırı bu delil kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ve bu delil ile kanıtlanmak istenen vakıa kadına kusur olarak yüklenemez. Diğer yandan davacı erkek tarafından dosyaya sunulan ve davalı kadına ait olduğunu iddia ettiği yazışmaların davalı kadın tarafından kabul edilmediği, davalı tarafından yazıldığı iddiasının soyut kaldığı anlaşılmakla bu yazışmalar da kusur belirlemesinde dikkate alınamaz. Bu durumda, dinlenen tanıkların davacıdan edindikleri duyuma dayalı anlatımları da dikkate alındığında, davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile bozulmuştur.
İlk derece mahkemesince erkeğin davasının reddi yönünden verilen hüküm bölge adliye mahkemesi tarafından kaldırılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı kadın tarafından temyizi üzerine Dairemizin bozma ilamıyla “davalı kadına yüklenen güven sarsıcı davranış vakıasının ispatlanamadığı, davacı erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulünün hatalı olduğundan bahisle” bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur. Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar veren bölge adliye mahkemesinin boşanma davası hakkında yeniden hüküm kurması gerekirken ilk derece mahkemesinin red hükmünü 09/07/2021 tarihli ilk kararı ile kaldırdığını dikkate almaksızın yazılı şekilde hüküm tesis etmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 27.09.2022 (Salı)