YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5498
KARAR NO : 2022/7614
KARAR TARİHİ : 03.10.2022
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi ve hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince,davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve ortak giderlere gücü oranında katılmadığı yönündeki kusur belirlemesi ile davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiş, karara karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, ceza davasına konu olan olayda tarafların birbirlerine fiziksel şiddet uyguladıkları anlaşılmasına rağmen, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tespit edilemediği, kadının erkeğe tepsi ile vurduğu görülse de bu durumun kadını erkeğin karşısında daha kusurlu yapmayacağı, bu nedenle bu fiilden her iki tarafa da kusur çıkartılamayacağı belirtilerek davacı kadına kusur yüklenmemiş ise de; davalı erkek tarafından ceza dosyasına konu son olaya vakıa olarak süresinde dayanılmış olup ceza yargılaması sonucunda her iki tarafa da mahkumiyet kararı verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından, davacı kadına “fiziksel şiddet uygulama” kusurunun yüklenmesi gerekir. Bu durumda ilk derece mahkemesi tarafından davalı erkeğe yüklenen kusurlar da değerlendirildiğinde davalı erkek ağır, davacı kadın ise az kusurludur.Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında , davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat fazladır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.10.2022 (Pzt.)