Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/5445 E. 2023/870 K. 07.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5445
KARAR NO : 2023/870
KARAR TARİHİ : 07.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı … vekili Av. … geldi. Karşı taraf davalı … ve vekili gelmedi. Karşı taraf davalı … vekili Av. … mazereti bulunduğunu ancak yokluğunda karar verilmesini talep eden dilekçe verdiği görüldü. İşin incelenerek karara bağlanması için belirlenen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1979 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, haklı bir neden olmaksızın birlik görevlerini yerine getirmemek için ortak konutu terk ettiğini, erkeğin, kadının ortak konuta dönmesi amacıyla birçok kez çağrıda bulunduğunu ancak, kadının ortak konuta dönmediğini, … Aile Mahkemesinin 2019/367 Değişik İş sayılı dosyası ile kadına ortak konuta dönmesi için ihtar tebliğ edildiğini, ihtarı tebliğ alması üzerinden iki … fazla süre geçmesine rağmen kadının ortak konuta dönmediğini, evlilik birliğinin sona erdiğini iddia ederek davanın kabulü ile terk hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte kadından tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde, kadına ortak konuta dönmesi için ihtar gönderildiği belirtilmişse de söz konusu ihtarın kadına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, erkeğin, kadına fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, kadının bu sebeple ortak konutu terk etmek zorunda kaldığını, erkek tarafından gönderilen ihtarın samimi olmadığını, iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, kendi isteği ile ortak konuttan ayrıldığı ve ihtara rağmen ortak konuta dönmediğinin sabit olduğu, davanın haklı sebebe dayandığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 164 üncü maddesi gereği boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu belirtilerek erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, davanın yasal şartlarının oluşmadığı ve reddi gerektiği, erkeğin terk eden eş sıfatında olduğu, haklı sebebin varlığının ispatlanamadığı, taraflar arasında son yaşanan olayda, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve kadının bu sebeple ortak konuttan ayrıldığı ve geri dönmek istemediği, hatalı kusur belirlemesine dayanarak erkek yararına manevî tazminata karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile terk hukuki sebebine dayanan davanın kabulüne karar verilebilmesi için usulüne uygun ve samimi ihtar tebliğine rağmen ihtar edilen eşin haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi gerektiği, taraflar arasında son yaşanan olayda erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, kadının ortak konuta haklı sebeple dönmediğinin ispatlandığı, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, ortak konuta dönmesi için eşe çağrıda bulunanın evlilik birliğinin çekilmez duruma geldiğini kanıtlamak zorunda olmadığı, bu davanın mutlak bir boşanma sebebi olduğu, terk şartlarının oluşması durumunda davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, kadının ortak konuta dönmemesini haklı gösterecek sebebin varlığını ispatlayamadığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, davalı kadının, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla davacı eşi terk edip etmediği ve ortak konuta dönmemesinde haklı sebebin varlığının bulunup bulunmadığı, terk hukuki sebebine dayalı davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi, 4721 sayılı Kanunu’nun 164 üncü maddesi

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.