YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5179
KARAR NO : 2023/789
KARAR TARİHİ : 01.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/330 E., 2022/306 K.
DAVACI-DAVALI : … vekili Av. …
DAVALI-DAVACI : … vekili Av. … vd.
DAVA TARİHİ : 19.07.2018 – 27.08.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/652 E., 2019/808 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadının davasının kabulüne, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 01.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davalı- karşı davacı … ile vekili Av. … ve karşı taraf davacı-karşı davalı … ile vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşmaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 11:30’da Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin müvekkiline rencide edici sözler söylediğini, hakaret ettiğini, müvekkilini ve ailesini tehdit ettiğini, ortak hesaptaki paranın çekilmesi nedeni ile sorun çıkardığını, davalı karşı davacı erkeğin müvekkilinden habersiz birikimlerinin olduğunu iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.200,00 TL tedbir nafakası ile 100.000 maddî, 150.000 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, kendisinin %40 oranında engelli olduğunu, davacı-karşı davalı kadının psikolojik olarak yıpranmasına sebebiyet verdiğini, engelinin %90’a gerilediğini, davacı-karşı davalı kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, beyin ameliyatı olmasına rağmen ilgilenmediğini, engelli olmasına rağmen bırakarak baba evine gittiğini, çocuk yapmak istediğini söyleyince rencide edecek şekilde bunu kabul etmediğini söylediğini, boşanma davası açmakla tehdit ettiğini, ortak hesaptaki parayı çekmeye yeltendiğini, huzursuzluk çıkardığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı erkeğin eşine hakaret edip, aşağıladığı, eşinin annesinin ortak eve gelmesini istemediği, davacı karşı davalı kadının ispatlanan kusurlu bir davranışı bulunmadığı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, davalı karşı davacı erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin ekonomik durumunun tam olarak araştırılmadığı, davalı-karşı davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunu, hüküm altına alınan tazminatların çok düşük olduğu belirtilerek, maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı karşı davalı kadının kusurlu olduğu, müvekkilinin tanıklarının tarafsız olduğu ve itibar edilmesi gerektiği, hüküm altına alınan maddî ve manevî tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğu, miktarının da fahiş olduğu, müvekkilini müşkül duruma düşüreceğini, müvekkilinin kusurunun ispatlanmadığı, karşı davanın gerekçe gösterilmeden reddedildiği, davacı-karşı davalı kadının davasının tamamıyla kurgu ürünü olduğu, gönderilen mesajların davacı karşı davalı kadın tarafından müvekkilinin telefonuna gönderildiği belirtilerek, kadının davasının kabulü, reddedilen davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı İlk Derece Mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi ve aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların karşılıklı boşanma davalarının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi ve 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen eşinin ailesine istememe kusuruna davacı-karşı davalı kadın tarafından dayanılmaması nedeni ile erkeğe bu vakıanın kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin Fırat’tan alınıp Nagehan’a verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.