YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4324
KARAR NO : 2022/5824
KARAR TARİHİ : 14.06.2022
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından hükmedilen tazminatların miktarı, velayet ve kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise birleşen davanın reddi, asıl davanın kabulü, kusur, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında, ilk derece mahkemesince birleşen davanın reddine ve asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine, bölge adliye mahkemesince esastan ret kararı verilmiş ve hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
İlk derece mahkemesince, kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek davacı-davalı erkek tarafından açılan zina (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı boşanma davası kabul edilmiş olup, davalı-davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı birleşen boşanma davasının ise reddine karar verilmiştir. Birleşen davanın ret gerekçesi olarak “Birleşen davada dayanılan vakıaların bir kısmının TMK’nın 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumuna elverişli olayların olmadığı, birleşen davacı tanıklarının beyanlarının bir kısmı taraflardan aktarılan, duyuma dayalı, yer zaman ilişkisi içermeyen ve sebep ve saiki açıklanamayan inandırıcılıktan uzak izahlardan ibaret olup, birleşen davanın reddi gerekmiştir” şeklinde açıklama yapılmış ise de; davalı-davacı kadın dilekçelerinde, davacı-davalı erkeğin başka kadınlarla telefonda görüştüğü vakıasına dayanmış olup, mahkemece getirtilen erkeğe ait telefon numarası kayıtları üzerinden herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, cd olarak getirtilen telefon numarası kayıtlarının bilirkişi marifeti ile dökümü yaptırılarak taraflara tebliğ edilmesi ve sıklıkla görüşme yaptığı numaralar var ise bu numaraların kimlere ait olduğunun araştırılması gerekir. Elde edilen bilgilerin diğer deliller ile birlikte incelenmesi ile gerçekleşecek sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile birleşen davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu olduğundan davalı-davacı kadının sair, davacı-davalı erkeğin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 14.06.2022(Salı)