Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/3822 E. 2022/6153 K. 22.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3822
KARAR NO : 2022/6153
KARAR TARİHİ : 22.06.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi tazminat talebinin tefriki ve yoksulluk nafakası hakkında verilen karar yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı -karşı davacı erkeğin tüm, davacı- karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. (TMK m.174/1) Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukukî nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (HMK m.33)
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde maddi tazminat talebini “evlilik birliğinin sona ermesi sebebiyle uğramış olduğu maddî kayıpları” olarak belirtmiş olup, bu talep TMK’nun 174/1. maddesi kapsamında düzenlenen boşanmanın fer’isi niteliğinde tazminat talebidir. Bu durumda; bölge adliye mahkemesince kadının maddi tazminat talebine ilişkin işin esasının incelenmesi suretiyle istinaf incelemesi yapılması gerekirken, talebin boşanmanın fer’isi olmadığı şeklinde hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde tefrik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde kendisi ve çocuklar için talep ettiği tedbir nafakalarının boşanma halinde iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini istemiştir. Kendisi için talep ettiği tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesi sonrası yoksulluk nafakası olarak değilde iştirak nafakası olarak devam edilmesine karar verilmesi şeklinde yazılmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacı karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin olduğunun kabulü gerekirken, bölge adliye mahkemesince dava dilekçesinde talep olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşagıdaki yazılı harcın…’e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran …’e geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi.22.06.2022(Çar.)