Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/3279 E. 2022/3659 K. 18.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3279
KARAR NO : 2022/3659
KARAR TARİHİ : 18.04.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Çocuk Mallarının Korunması

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün … tarihli yazısı ile istenilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
…İlçe Nüfus Müdürlüğü 08.04.2020 tarihli yazısı ile … ve… adlı çocukların babaları olan …`ın … tarihinde vefat ettiğini bu nedenle TMK`nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin tüzüğün 4. maddesi uyarınca işlem yapılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile velayeti kendisine verilen tarafın, küçüklerin işbu kararın kesinleşme tarihinden itibaren 30 günlük sürede varsa mal varlıklarının dökümünü gösteren bir defter vermesine ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri mahkemeye bildirilmesine, malların yönetiminde yeterince özen gösterilmemesi halinde çocuk mallarının korunmasına ilişkin gösterilen tedbirlerin resen alınabileceğinin hatırlatılmasına ve …adlı çocukların velayetinin anne …`a verilmesine karar verilmiş; hüküm her iki tarafın istinaf kanun yoluna başvurmaması üzerine 26.10.2020 tarihinde kesinleştirilmiştir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün 04.04.2022 tarihli yazısı ile, kanun yararına temyiz talebinde bulunulmuş, dosya Dairemize gönderilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 360. maddesine göre ana ve baba, çocuğun mallarını yönetmekte her ne sebeple olursa olsun yeterince özen göstermezlerse hakim, malların korunması için uygun önlemleri alır. Hakim, özellikle malların yönetimi konusunda talimat verebilir; belirli zamanlarda verilen bilgi ve hesabı yeterli görmezse, malların tevdi edilmesine veya güvence gösterilmesine karar verebilir. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesine göre ise, ana veya babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.

4271 sayılı Türk Medeni Kanununun 336. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir;’ 404`üncü maddesinde ise; ” Velayet altında bulunmayan küçüğe vasi tayini zorunludur. Bu çocuğa vasi tayini konusunda görevli mahkeme vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesidir. Çocuk mallarının korunması ile ilgili tüm tedbirlerin de anılan mahkemece alınması gereklidir.” hükümlerine yer verilmiştir.
Somut olayda dosyanın incelemesinden; çocuklardan …`ın …`ın ikinci evliliği olan davalı …`dan olduğu, annesinin sağ olduğu, Nüfus Müdürlüğü`nün talebinin aile mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin de 20.05.2020 tarihli ön inceleme tensip tutanağında belirttiği üzere davaya aile mahkemesi sıfatı ile baktığı anlaşılmış, bu nedenle Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün bu çocuk yönünden kanun yararına temyiz istemi yerinde görülmemiştir. Çocuklardan …., …`ın ise babaları …`ın ilk evliliğinden olan çocukları olduğu, anneleri …`ın babadan önce 05.06.2011 tarihinde öldüğü, babalarının ölümü ile de bu çocukların velayet altında kalmadıkları, velayet altında bulunmayan bu çocuklara vasi atanması gerektiği, vasi tayini konusunda görevli mahkemenin vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi olduğu ve çocuk mallarının korunması ile ilgili tüm tedbirlerin de anılan mahkemece alınması gerektiği göz önünde bulundurularak bu çocuklara yönelik talebe ilişkin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevsiz mahkemede karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuş kanun yararına bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 363/1. maddesine dayalı kanun yararına temyiz isteğinin çocuklardan … yönünden açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, çocuklardan … yönünden ise kanun yararına temyiz isteğinin REDDİNE, oy birliğiyle karar verildi.18.04.2022(Pzt.)