Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/3112 E. 2022/4818 K. 24.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3112
KARAR NO : 2022/4818
KARAR TARİHİ : 24.05.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Ziynet ve Eşya Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, hükmedilen ve reddedilen tazminatlar, ziynet ve eşya alacağının kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-karşı davalı erkeğin, ziynet ve eşya alacağı davasının kabul edilen kısmına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “107.090,00TL” olarak belirlenmiştir.

Davacı-karşı davalı erkek tarafından talep edilen ziynet alacağının miktarı 11.564,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL’yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, davacı- davalı kadının ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davacı-karşı davalı erkeğin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)İlk derece mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde, yanılgılı değerlendirme sonucu davacı-karşı davalı erkeğin ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
c) Yukarıda 2/b bendinde açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemez. Davalı-karşı davacı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1-2. madde koşulları oluşmamıştır. O halde davalı-karşı davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2/b ve 2/c bentlerinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ise reddi ile hükmün yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, 24.05.2022 (Salı)