Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/2673 E. 2022/4536 K. 17.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2673
KARAR NO : 2022/4536
KARAR TARİHİ : 17.05.2022

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı erkek tarafından, davalı kadın aleyhine Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların T.M.K’nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı kadın istinaf ve temyiz dilekçelerinde evlilik birliğinin halen devam ettiğini ileri sürmüş, bu kapsamda da dava tarihinden sonra çekildiği belirtilen davacı erkek davalı kadın ve müşterek çocukların birlikte çekilmiş olan samimi aile fotoğrafını dosyaya sunmuş, davacı erkek tarafından fiili ayrılık sonrası yargılama sırasında davalı kadının kullandığı telefona gönderilen15 Şubat 2021 tarihli mesaj ekran görüntülerini sunmuş,ve mesajlarda; erkeğin kadına “tamam aşkım, efendim Elif, aşkoş, aşkım, bebişim, bebeğim” şeklinde hitaplarda bulunduğu, davalı kadınına “seviyorum” dediği, davalı kadının “Dilekçe yollayacan mı, Gidip iptal et dedin ya” mesajı üzerine “Tmm, E-devlette benim daha önce verdiğim dilekçe var aynısını yaz geçen sene iptal ettim ya” dediği ve davalı kadına taraflar arasında daha önce görülen ve fergat nedeniyle reddddilen boşanma davasına ilişkin istinaf dilekçe örneği yolladığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan fotoğrafınn içeriği ve tarihi, taraflar arasındaki yargılama sırasında yapıldığı anlaşılan mesajlaşma içeriği nazara alındığında, dosya kapsamı itibari ile davacı erkeğin dava tarihinden önce meydana geldiğini iddia ettiği davalı kadının kusurlu davranışlarını affettiği en azından hoşgörü ile karşıladığı ve bu nedenle davalı kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davacı erkeğin davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesinin esastan red kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 17.05.2022 (Salı)