YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2661
KARAR NO : 2022/4704
KARAR TARİHİ : 18.05.2022
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet düzenlemesi, tedbir ve iştirak nafakaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı -karşı davalı kadının “Reddedilen ziynet alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibarıyla bu miktar “107.090,00TL” olarak belirlenmiştir.
Somut olayda reddedilen ziynet alacağı davasının değeri 20.000,00 TL olup karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırı olan 107.090,00TL’yi aşmadığından 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi gereğince kesindir. Açıklanan nedenle, davacı -karşı davalı kadının, “Reddedilen ziynet alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b)Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) tazminat takdiri gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
c)Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, velâyeti davacı -karşı davalı anneye verilen 2015 doğumlu ortak çocuk Ehlinaz yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
d)Davacı-karşı davalı kadın, dava dilekçesinde maddî ve manevî tazminatlar yönünden yasal faiz de talep etmiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalı kadının tazminatlara yönelik faiz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması da doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple davacı-karşı davalı kadının “Reddedilen ziynet alacağı davasına” yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, yukarıda (2/b), (2/c) ve (2/d) bentlerinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, hükmün, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden …’a yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Hasret’e geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. 18.05.2022(Çrş.)