YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2571
KARAR NO : 2022/4997
KARAR TARİHİ : 26.05.2022
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat miktarları ile yoksulluk nafakası miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar, yoksulluk nafakası ve ziynet eşyası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı erkeğin, ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir.
Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı 21.465,50 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 78.630,00TL’yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin tüm, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2/b bendinde gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temiyze konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 397.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 26.05.2022 (Prş.)