YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1989
KARAR NO : 2023/961
KARAR TARİHİ : 09.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : …(…) 1. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; davalı ile müvekkili arasındaki mal rejiminin tasfiyesiyle, 42 … 051 plakalı aracın ve yargılama sırasında ortaya çıkacak diğer mal varlıklarının edinilmesi nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere tüm deliller ve evraklar geldikten ve uzman yardımıyla hesaplama yapılıp belirli hale geldikten sonra müvekkili lehine fazla çıkması durumunda artırılmak üzere değer artış payı (5,00 TL) ve katılma alacağı (5,00 TL) olmak üzere şimdilik 10,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, tarafların boşanmada dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinin yapıldığını, kesin hüküm nedeniyle davanın reddi gerektiğini, zamanaşımın dolduğunu, davacının ev hanımı olduğunu, katkısı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın 42 … 051 plakalı aracın ve evlilik birliği içinde biriktirilen paraların tasfiyesine yönelik olduğu, boşanma davasında duruşmada davacının edinilmiş mallar yönünden talebinin olmadığını beyan ettiği, beyanının mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğu, bu ikrarına rağmen dava açmasının dürüstlük kuralına aykırılık olduğu ve bu durumun hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, malların edinilmiş mal olduğunu, mal rejimi tasfiyesinin boşanma davasının fer’îsi ya da eki niteliğinde olmadığı belirtilerek istinaf edilmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, malların edinilmiş mal olduğunu, mal rejimi tasfiyesinin boşanma davasının fer’îsi ya da eki niteliğinde olmadığını belirterek kararın bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mahkeme içi ikrar, dürüstlük kuralı, hakkın kötüye kullanılması noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanun’un 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.