Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/1762 E. 2022/4632 K. 18.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1762
KARAR NO : 2022/4632
KARAR TARİHİ : 18.05.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma – Ziynet Alacağı – Mehir Alacağı

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, velâyet, ziynet eşyası, maddi manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden; davacı-davalı kadın tarafından ise yoksulluk ve iştirak nafakası miktarı, şahsi ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Davacı-davalı erkeğin, kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “107.090,00 TL” olarak belirlenmiştir.
Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı 53.270,00 TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL’yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, davacı-davalı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinin ziynet alacağı yönünden REDDİNE, 2/b bendinde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 2/a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz eden …’ya
yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Nermin’e geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.05.2022 (Çrş.)