Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/1752 E. 2023/597 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1752
KARAR NO : 2023/597
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

MAHKEMESİ … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde, dava dilekçesinde sayılan mallar nedeniyle yapılacak yargılama sonunda, fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, tarafların mallarının edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiyesine ve paylaştırılmasına, söz konusu olması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 299 uncu maddesinin de tatbiki ile, müvekkiline isabet edecek katılma alacağı, değer artış payı ve tasfiye sonunda hesaplanacak diğer hak ve alacaklarının şimdilik 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren faiziyle davacıya ödenmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili 06.04.2021 tarihli dilekçesinde; dava konusunda tarafların sulh olduklarını, davayı geri aldıklarını, davanın geri alınması nedeniyle karşı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekâlet ücreti talepleri olmadığını belirterek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesi uyarınca karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı vekili 06.04.2021 tarihli dilekçesinde; tarafların karşılıklı olarak işbu dosyadan herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı, bu nedenle davacı tarafın davanın geri alınması hakkındaki taleplerini kabul ettiklerini, yargılama gideri ve avukatlık ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davayı geri aldığı, davalının davanın geri alınmasına açık rıza gösterdiği, yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında dilekçeler aşaması tamamlandığı, ön inceleme duruşma günü verildiğinde vazgeçme beyanı bulunulduğu, mahkemede bir kanaat oluşması açısından tanık dinleme, ilgili yerlerden getirilecek delilleri getirme gibi durumlar olmadığı, tarafların haklılık durumları anlamında tam bir tespit yapılması mümkün olmadığı, yargılama giderlerinin tarafların da talebi dikkate alınarak tarafların üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, müvekkilin boşanma davasından ve işbu davadan tehdit altında iken vazgeçtiğini, gerçek iradesi olmadığını, boşanma davası yönünden yargılamanın iadesi talep edildiğini, sonucunun beklenmesi gerektiğini, kararının gerekçesinin boşanma davasına yönelik olduğundan hatalı olduğunu belirtilerek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Kanun’un 123 üncü maddesi uyarınca davacı tarafından davanın geri alınması ve buna davalı tarafça muvafakat edilmesi nedeniyle yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı, verilen kararın niteliği gereği davacı tarafın boşanma davasının sonucuna göre süresi içerisinde her zaman yeniden dava açmasının mümkün olduğu, davacı tarafından ileri sürelen hususların inceleme konusu dosyada irdelenmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, müvekkilin boşanma davasından ve işbu davadan tehdit altında iken vazgeçtiğini, gerçek iradesi olmadığını, boşanma davası yönünden yargılamanın iadesi talep edildiğini, sonucunun beklenmesi gerektiğini, kararının gerekçesinin boşanma davasına yönelik olduğundan hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, irade sakatlığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 74 üncü, 123 üncü maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 30 uncu madde ve devamı, 37 nci madde ve devamı.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.