Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/1633 E. 2022/3801 K. 19.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1633
KARAR NO : 2022/3801
KARAR TARİHİ : 19.04.2022

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, lehine takdir edilen nafaka miktarı ile tazminat taleplerinin reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakalar, velâyet ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-karşı davacı erkeğin sair temyiz itirazları yersizdir.
2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. (TMK m. 6) Kural olarak ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (HMK m. 190/1) Taraflar dava veya cevap dilekçelerinde (HMK m. 119/1-e-f, HMK m. 129/1-e-f) iddiasının ve savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorundadır.Türk Medeni Kanunun’un 184. maddesi gereğince, tarafların her türlü ikrarı hakimi bağlamayacağı gibi, boşanma ve ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe bunlar ispatlanmış sayılmaz.
Mahkemece, dosyaya delil olarak sunulan sosyal medya mesajları esas alınarak, davalı-karşı davacı kadına “bir başka erkeğe yönelik olarak sana hastayım ve avradınım gibi sözler söylediği gerekçesiyle, “sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği” vakıası kusur olarak yüklenilmişse de, erkeğin 2015 yılında, kadının eski IPHONE marka telefonu kendisine verdiği, bu telefonda tesadüfen ses kayıtları tespit ettiği, kadının ise söz konusu ses kaydının kendisine ait olmadığını belirttiği, kadına ses kayıtlarına yönelik isticvap celsesinin tebliğine rağmen kadının hazır olmadığı, isticvap duruşmasına iştirak etmediği gibi, geçerli mazeret de ileri sürmediği,bu sebeple HMK 171/2. maddesi uyarınca söz konusu görüşmelerin kendisine ait olduğu hususunu ikrar ettiği ve bu suretle TMK’nın 185/3 mad. belirtilen eşlerin birbirine sadık kalma yükümlülüğünün ihlal ettiği gerekçesiyle, davacı-karşı davalı kadına kusur yüklenmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken işlem HMK’nın 189/2-3. maddesi gereğince, dosya içine sunulan flaş belleğin hukuka uygun elde edilip edilmediğinin üzerinde durulması hukuka uygun delil vasfı taşıdığı taktirde, bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerekirken bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

3-Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdır. Tarafların iddia ve savunmalarında yer alan vakıalara” göre tanık beyanlarının yeniden alınarak, hüküm kurulması gerekirken yetersiz tanık beyanlarıyla hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-karşı davalı kadının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozmanın kapsamı dışında kalan erkeğin sair temyiz itirazlarının reddine, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.04.2022 (Salı)