YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1366
KARAR NO : 2022/2494
KARAR TARİHİ : 16.03.2022
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek ve davalı kadın tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 21.12.2021 günü duruşmalı temyiz eden davalı … ile temyiz eden karşı taraf davacı … vekili Av. … geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2. Davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Dava konusu … parsel 10 numaralı bağımsız bölüm yönünden;
Bu parsel yönünden dava, artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Somut olayda, mahkemece taşınmazın tasfiye anındaki sürüm değeri yerine dava tarihindeki değeri üzerinden katılma ve değer artış payı alacağına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
b)Dava konusu … parsel 1 numaralı bağımsız bölüm yönünden;
Tasfiyeye konu taşınmazın kooperatif üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, kooperatife yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir.
Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir.
Buna göre; mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin kooperatif ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 sayılı TKM, Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen “katkı payı alacağı” hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel mal olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek “değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak” miktarlarının tespitinde gözetilecektir.
Somut olayda, davaya konu 1 numaralı bağımsız bölüm için davalı kadının evlilik içinde 1995 yılında kooperatife üye olduğu, kooperatif ödemelerinin 01.01.2002 sonrasında da devam ettiği, bu taşınmazın boşanma davasından 4 ay önce 3.kişiye devredildiği, bu devrin katılma alacağını azaltma kastıyla yapılmadığının dosya kapsamındaki somut ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Buna göre Mahkemece, temyiz edenin sıfatına ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek davacı erkeğin kooperatif yoluyla edinilen 1 nolu bağımsız bölüm yönünden yukarda açıklanan yasal düzenlemeler ve Dairemizin uygulamalarına göre hesaplama yapılarak alacağa hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2.a) ve (2.b) bentlerinde gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden …’ye yükletilmesine peşin alınan harcı mahsubuna ve 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran …’a geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi .16.03.2022 (Çrş.)