Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11528 E. 2023/2018 K. 27.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11528
KARAR NO : 2023/2018
KARAR TARİHİ : 27.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1307 E., 2022/1528 K.
KAYYIM : …
İHBAR OLUNANLAR : 1- …
2- Maliye Hazinesi
DAVA TARİHİ : 21.11.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 15. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/997 E., 2022/170 K.

Taraflar arasındaki babalık davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin evlilik dışı birlikteliğinin bulunduğunu, davalının müvekkilini evlilik vaadiyle kandırdığını ve bu birliktelikten müvekkilinin hamile kaldığını, 12.09.2018 tarihinde çocuğun dünyaya geldiğini, bu süreçte davalının adının bu olayla duyulmasını istememesi nedeniyle müvekkilini tehdit ettiğini, hakaret ettiğini, çocuğu kabul etmediğini iddia ederek, babalığın hükmen tespitine, çocuk yararına aylık 4.500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, nafakanın her yıl %20 oranında artırılmasına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 304 üncü madde gereğince şimdilik 10.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı vekili 13.12.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda toplam 14.517,09 TL’nin dava tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davalının müvekkilinin evli ve iki çocuk babası olduğunu bilmesine rağmen müvekkiline yakınlık kurmaya çalıştığını ve müvekkilini taciz ettiğini, davacının amacının müvekkiline zarar vermek olduğunu, çocuğun müvekkilinden olması halinde talep edilen nafakanın çok fahiş olduğunu ve müvekkilinin bu miktarı ödeyecek mali gücünün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile … Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen DNA raporu ile küçük …’ın babasının davalı … olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 327 nci maddesi gereğince çocuğun bakımı eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı, 4721 sayılı Kanun’un 328 inci maddesi gereğince ana ve babanın bakım borcunun çocuğun … olmasına kadar devam edeceği ve 4721 sayılı Kanun’un 329 uncu maddesi gereğince çocuğa fiilen bakan ana veya babanın, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabileceği düzenlemeleri, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında çocuk yararına bir miktar tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesi ve nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması gerektiği, 4721 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi gereğince doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri hesaplanarak düzenlenen uzman bilirkişi raporu da nazara alınarak davacı yararına 14.514,09 TL maddî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davalı …’ın, küçük …’ın babası olduğunun tespitine, küçük … yararına aylık 2.000,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 4721 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca hesaplanan 14.514,09 TL maddî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun ihtiyaçları ile davalının ekonomik durumu gözetildiğinde çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının çok düşük olduğunu, aylık 4.500,00 TL nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın nafaka miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin evli ve iki çocuk babası olduğunu, davacının müvekkilini tehdit etmesi sebebi ile müvekkilinin davacı ile birlikte olmak zorunda kaldığını, dava açıldığı sırada müvekkilinin işsiz olduğunu, çocuk yararına hükmedilen nafakaların fahiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın nafaka miktarı ile kişisel ilişki kurulmaması yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor içeriğine göre davalı ile çocuk arasında soy bağının kurulduğu, 4721 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca, davacının belgelendirdiği harcamalar, mutad giderler, bilirkişi raporu içeriğine göre hükmedilen maddî tazminat ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelirine ve annenin de çocuğun giderlerine katılma yükümlülüğüne göre hükmedilen nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; çocuğun ihtiyaçları ile davalının ekonomik durumu gözetildiğinde çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının çok düşük olduğunu, aylık 4.500,00 TL nafakaya hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin evli ve iki çocuk babası olduğunu, davacının müvekkilini tehdit etmesi sebebi ile müvekkilinin davacı ile birlikte olmak zorunda kaldığını, dava açıldığı sırada müvekkilinin işsiz olduğunu, çocuk yararına hükmedilen nafakaların fahiş olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın nafaka miktarı ile kişisel ilişki kurulmaması yönlerinden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, babalığın hükmen tespiti ve iştirak nafakası istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, çocuk yararına nafakaya hükmedilmesinde isabetsizlik bulunup bulunmadığı, hükmedilen nafaka miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, davalının kişisel ilişki kurulmasına yönelik usulüne usulüne göre açılmış davasının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 182 inci, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 327 nci, 328 nci, 329 uncu ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı tarafından kişisel ilişki kurulmasına ilişkin usulüne uygun şekilde açılmış bir davanın bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre ortak çocuk … … yararına hükmedilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

3.Davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Peşin harcın istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.