Yargıtay Kararı 2. Hukuk Dairesi 2022/11513 E. 2023/3727 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 2. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/11513
KARAR NO : 2023/3727
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 7. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadını ailesiyle görüştürmediğini, küçük düşürücü hitaplarda bulunduğunu, hastalandığında ilgilenmediğini, ekonomik anlamda imkan sunmadığını, 10 yıldan fazla süredir yabancı uyrukl bir kadınla kadını aldattığını, kadının bu durumu erkeğe sorduğunda erkeğin durumu kabul ettiğini, kadını sevmediğini ondan bıktığını söylediğini, ortak konutun ve kadının ihtiyaçlarını karşılamayacağını söyleyerek ortak konuttan ayrıldığını, 2019 yılı Haziran ayında zorla ortak konuta girip eşyalara zarar verdiğini, kadını ve ortak çocuğu evden kovmakla tehdit ettiğini, eşyalarını alarak ortak konuttan ayrıldığını, bir daha arayıp sormadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; erkeğin yabancı uyruklu bir kadınla ilişkisi olduğunu, pişman olarak bu kadınla ilişkisini bitirdiğini, ancak bu kişinin evliliklerini bitirme noktasına getirdiğini, davacı kadının ortak çocuğun bilmemesi gereken bir hususu sürekli tehdit konusu yaptığını, erkeğin 23.06.2019 tarihinde gece geç saatlerde eve geldiğini, ertesi sabah işe gittiğini, eve geldiğinde kapı kilidinin değiştirilmiş olduğunu gördüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin yabancı uyruklu olduğu belirtilen dava dışı kadınla ilişkisini sonlandırdığını belirtmesine rağmen bu kadınla birlikteliğini devam ettirdiği, özellikle ortak çocuğa bu kadından gelen sms ve görüntülerden ve buna ilişkin tanık beyanlarından erkek eşin güven sarsıcı davranışlarından öte sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı kanaatine varıldığı, ayrıca erkek eşin, kadının sağlık sorunları ile ilgili olarak hastanede refakat etmediğine ilişkin tanık beyanları değerlendirildiği, erkeğin evlilik yükümlülüklerine aykırı davrandığı, kadına atfı kabil bir kusurun mevcut olmadığı, böylelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın erkekten tahsiliyle kadına verilmesine, kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası takdirine, karar kesinleştiğinde aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatlar bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu yönünde yapılan değerlendirme ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının erkeğin önceki tarihli ilişkisini affettiğini ve evlilik birliğinin 2019 yılına kadar devam ettiğini, affedilen bir vakıa nedeniyle erkeğe kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, erkeğin yargılama aşamasında hem emekli maaşı aldığını hem de noter katibi olarak çalıştığını ancak noter katipliği görevinin 08.10.2021 tarihinde sonlandırılmasının istinaf incelemesinde dikkate alınmadığını, erkeğin geçimini yalnızca emekli maaşı üzerinden sağladığını ileri sürerek kararın kusur belirmelesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklı bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası,370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.